Ben gelmedim dâviyüçün, benim işim seviyüçün. Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.' diyen Yunus felsefesine şartsız uyarak belirtmek isterim ki; spor camiası içinde ve özellikle futbol branşında kimseyi yermek ve küçültmek gibi bir maksadım yoktur. Fakat yerlerde sürünen(!), 510 sene önce 500 milyon dolar kıymet biçilirken şimdi değersizleşen Türk futbolunun kıymetini korumak için yazmanın da vatanseverliğin temel şartı olduğunu düşünüyorum. Bu realiteden hareketle düne kadar sadece futbol ve pozisyonlarını konuşan Rıdvan Dilmen'in TRT Spor'daki son programından umutlandığımı belirtmek isterim. Sevgili Rıdvan'ı dinledikten sonra şayet bu tarzda devam edecekse; artık kendisine "eski topçu" denemeyeceğini düşünerek benim de yalnız olmadığımı hissettim. Rıdvan Dilmen, TRT Spor'da Türk futbolunun doğru dürüst adamlarca yönetilmesini istiyorum diyor. Ben de diyorum. TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir'in taşeronunun TFF-MHK Başkan Vekili yapılarak Türk futboluna müdahil olduğunu ifade ediyor. Ben de benzer şeyler düşünüyorum. Ardından sağlığım müsaade ettiği sürece Türk futbolunun temizlenmesi için gayret sarf edeceğim diyor. Evet aynen ben de bir zamanlar kirlenmemesi için ciddi gayret sarf ettiğim bu husustaki "çer ve çöpün" temizlenmesi gerektiğini