Uzay Gökerman

Milliyet

Ferdi, Crespo, Pedro ve King!

Fenerbahçe 20 Temmuz'da Avrupa Kupaları mücadelesi için başladığı sezonda 8 Ağustos'tan itibaren haftada 2 karşılaşma olmak üzere yoğun bir maç trafiğine girmişti.Geçen hafta Eskişehir'de oynanan Konyaspor karşılaşmasındaki tutukluğun başlıca sebeplerinden biri bu olmalıydı.Bu haftayı boş geçirmek aynı zamanda dinlenmek anlamına da geldi ve ortaya

Bu sefer maya tutmadı!

Sezonun boyu çok uzun ve mutlak surette dalgalanmalar olacaktır. Önemli olan takımların kendilerini başarıya götürecek ortalamayı yakalamalarıdır.Peş peşe yazdığım yazıları okumuş olan okuyucum hatırlayacaktır bu "ortalama" konusu üzerine bir değerlendirme yapmıştım.Soruyu tekrarlayalım; "yoğun maç temposu içinde istikrarlı bir oyun planı ve kurgus

Jesus bir şeyler yapıyor!

Sahaya çıkacak ilk 11'ler açıklandığında "yine farklı oyuncu tercihleri olmuş, acaba dengesiz, uyumsuz bir oyun mu izleyeceğiz" diye içimden geçirdiğimi girişte yapacağım bir itiraf olarak buraya not düşmek istiyorum.Normal şartlar altında kadro ile oynamanın yaratacağı etki böyle bir sonuç olmalıdır çünkü.Tabii bu "normal şartlar altında" olan bir

Fenerbahçe gücünü gösterdi.

Fenerbahçe 20 Temmuz'dan bu yana her hafta bir resmi maça çıkıyor, Süper Lig başladıktan sonra bu 2 maça yükseldi.Rakiplerinden çok önce sezonu açmakla kalmadı; diğer tarafta hem o çok eleştirdiğimiz her sene yeniden yapılanma sorunsalı ile uğraşıyor, hem bir oyun planı oturtmaya hem de takım olmaya çabalıyor.Tüm bu saydığımız olgular ülkemizin fut

Jesus'un forma adaleti

Adil oyun takım içinde adaletli kadro seçiminin ayrılmaz parçasıdır.Forma dağıtımında bir gözü kapalı bir eli de terazinin kefesinde dengeleri değiştirecek şekilde ayar yapan teknik direktörün takımın iki yakasını bir araya getirmesi çok zor olur.Her teknik adam takıma kendi imzasını atmak ister. Karizması yüksek kişilikler için bu egosal bir sorun

Fantastik gollerle tura yakın

Şampiyonlar Ligi ne kadar travmatikse, Avrupa Ligi'nin takımlarımızın dişine göre rakiplerin olduğu bir seviyeye karşılık geldiği çok açık. Her ne kadar Fenerbahçe'nin Dynamo Kiev'i geçmesi gerektiği düşünüyor olsam da sonrasındaki aşamaların o kadar da kolay geçemeyeceği malum.Fenerbahçe kolay bir takımla oynadı. Adını okumaya çalıştığımızda eski

Jesus ile yanlış takım!

Bu köşede 13 senedir yazıyorum; çok değil, 1-2 yıldan beri okuyanlar bilir ki teknik direktörcü bir yazar oldum her zaman.Ne demektir teknik direktörcülükİşin özü şu; sezonun 25-26. Haftalarına kadar yaptığı her türlü hatayı anlamaya çalışan, cümleyi tekrar kuruyorum ve 'hata' kelimesini de çıkarıyorum, yapmaya çalıştığı her türlü taktiksel kurguyu

Jesus ile yeni bir takım

Bir Avrupa Kupası karşılaşmasında öncelikli 2 hedef vardır.Gol yememek ve tabii ki yenilmemek.Fenerbahçe, Lucescu'nun çalıştırdığı bir takıma karşı öncelikle bunu başardı. Hoca'nın ismini özellikle belirttim, çünkü aynı şeyi o da başardı ve çok iyi biliyoruz ki deplasmanlarda bu taktiksel hedefi daha da iyi başarıya dönüştürmeyi bilen veya becerebi

Övgü sırası İsmail Kartal'da

Uzun yıllardır Fenerbahçe'yi bu kadar istekli, her karşılaşmada üzerine koyarak ve mücadele azmini yukarı çıkararak üst üste böylesine iyi oynadığı bir sezon hiç görmemiştik.Haftalardır birçok futbolcuyu burada mercek altına alıp, övüyor; bir türlü İsmail Hocaya sıra vermiyor hatta geldiğinde de mutlaka eleştirel bir detay sıkıştırıp onu yazıyordum

Bütünleştiren etki; Arda Güler

Sezonun tamamlanmasına 7 hafta kala Fenerbahçe oyununun üzerine koyarak bildiği ve inandığı yolda ilerlemeye devam ediyor.Fenerbahçe'nin son üç maçta rakip kaleye gönderdiği isabetli şut sayılarına bakalım;917 Kayserispor (4-0) 1126 Konyaspor (2-1) 918 Alanyaspor (5-2)Kaleye bu kadar çok şut çekme opsiyonu sağlarsanız hiç kuşkusuz bol gollü skorlar