"Bir öğretmen dedi ki, "Şunu fazla sevince boğup konuşturmayalım, doğruyu söyleyelim" Van'da öğretmenlik yatığım yılları ve bir öğrencimizle ilgili hatıramı bugün de anlatmaya devam ediyorum... Hafta başında okula gittiğimde, öğrencilerle sınava giden öğretmene "hayırlı olsun, kaç öğrencimiz yurda girdi. İnşallah depo tayinimin yapıldığı lisede okurlar da yüksek başarı elde ederler" şeklinde duygularımı dile getirdim. Öğretmenlerden bir tanesi "hepsi de kazandı" deyince âdeta uçar gibi oldum. Sevincimin katbekat arttığını söyledim. İlave olarak öğrencilerimizin okuyup köyüne ve her gittikleri yerde ülkemizin insanlarına faydalı olacaklarını anlattım. Bir öğretmen dedi ki: "Şunu fazla sevince boğup konuşturmayalım, doğruyu söyleyelim..." Derken Mehmet isimli bir öğretmen gerçeği anlattı. Anlattığına göre öğrencimiz Barbaros yazılıda il birincisi oluyor. Sınavı kazananlar, teker teker mülakata alınıyor. Mülakat sonuçları açıklandığında öğrencilerimizden hiçbirinin kazanamadığı asıl listeye giremediği görülüyor. Barbaros da yazılıda birinci olmasına rağmen yedekler arasında yer alabiliyor. Belirtmekte fayda var. Vakıf imtihanına müracaatta fakirlik ve başka kriterler dikkate alınır. Şartları tutanlar müracaatla kabul edilir. Tutmayanlar zaten kabul edilmezler. Şartlar tutmuş, yazılı imtihan kazanılmış, mülakatta kaybedilmiş. Dikkat etmek gerekiyor. İki üstün şartı gerçekleştirenlerden hiçbiri yurdu kazanamıyor. Hem de bir tanesi; Barbaros birinci olduğu