Kaput bezi hikâyesi...

"Sabahın saat dördü oldu. Çok para kaybettin. Bu kayıptan sonra nasıl uyuyacaksın" Bazen sefahat, bazen inziva Üzüntü verici nice hikâyeler vardır ama hangi birini dile getireceksin Fırsat buldukça elbette yazmak iyidir İnsanlar genelde ânı yaşar. Bugünü yaşar. Bugüne göre hislenir, duygulanır, bugüne göre öfkelenir tepki gösterir Oysa her yaşantı, her deneyim başka bir öğüt başka bir nasihattir. Hele de dününü bilmeyen bugünü değerlendirmekte çoğunlukla hataya düşer Bu milleti şimdi herkes seviyor Herkes değer verdiğini söylüyor Ama zihniyet meselesi var ki yeter söz milletin diyenlerle ağzı laf kalabalığı yapanlar arasındaki farkı gösteriyor Eskiden yarı resmî kumaş mağazaları vardı. Diğer mağazalara göre ucuza satarlardı. Ürünleri de kaliteli olurdu. Bu mağazalar yarı resmî olduğu için kumaş da aynı fiyata kaput bezi de aynı fiyata idi. Ancak satışlar kura ile yapılırdı. Fakir fukara halk nereden bilsin ki kurada gizlice iki torba kullanılırdı. Ah, millete tepeden bakan bir kısım bürokrat kesimi Eğer mağazadan içeriye gelen müşteri çarıklı ise ya da kıyafeti düzenli gözükmüyorsa haydi biraz daha net söyleyelim köylü ise kendisine tamamı kaput bezi yazan torba uzatılırdı Ne kadar çekerse çeksin ona kaput bezi çıkardı Yok eğer içeriye giren referansla gelen ya da kıyafeti düzgün bir kimse ise içinde sadece kumaş yazan torbalarla kura çektirirlerdi. Peki dışarıdaki mağazalarda durum farklı mı Onlar da bu mağazalardan aldıkları kumaşları fahiş fiyatla halka satarlardı. Eskiden bir de küçük ilçede bile kulüpler vardı. Üye olanlar