Çocuktur ne olacak

"Onların zihninde iyi olarak yer alırsak yıllar sonra adımızı söylerken iyilikle anarlar"

Bir ay kadar önceydi. Aracımla Afyonkarahisar'dan Konya'ya seyahat ediyordum. Akşam saatleriydi radyom açık gidiyorum. Yollarda çekme sıkıntısı olmadığı için fazla dinlenen kamu kurumu radyo kanalını dinliyordum. Program oldukça keyifliydi. Sunucu bayan samimi esprili sunum yapıyordu. Derken programa konuk alındı. O da sporla ilgili bir erkek sunucuydu. İkili arasında geçmişe dayalı bir muhabbet vardı şakalaşarak sohbet ediyorlardı. Sohbet nasıl olduysa müziğe geldi. Bayan sunucu diğerinden bir şarkı söylemesini istedi o da "Ben tövbe ettim müziği bıraktım" dedi.

"Nasıl oldu" diye sorunca konuk sunucu çocukluğunda başından geçen bir olayı anlattı. Onun ağzından devam ediyorum;

"Kırk yıl öncesi ilkokul ikinci sınıfta yedi sekiz yaşlarındayım. Müziğe merakım vardı. O yılların popüler enstrümanı mandolin çalıyorum. Müzik öğretmeni bir gün sınıfta "yıl sonu müsameresinde müzikli gösteri olacak yer almak isteyenler var mı" diye sorunca ben el kaldırdım. Ertesi gün üst sınıflardan çocuklarla prova yapmaya başladık. En küçükleri benim. Provalarda onların eli parmağı bana göre gelişmiş olduğundan notaları tam basıyorlar ben yetişmeye çalışıyordum. Bazen geride kalıyordum. Böyle telaş içindeyken müzik öğretmeni (Bu önemli! Burada ismini söyledi. Ben tekrar etmek istemedim) geldi. Beni iki kulağımdan tutarak havaya kaldırdı yere bırakırken okkalı bir tokat indirdi. Mandolinim yere düştü. Gözyaşlarımı koluma silerek odadan çıktım. Böylelikle müzik hayatım başlamadan bitti."