Hiç de çekinmiyorlardı!

"Karakol, bulunduğumuz yere yakındı. Hemen karakola doğru 'polis!' diye bağırdım..." Dükkânıma gelen yankesicilerle ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Onlar dükkândan ayrılıp ana caddeye yöneldi. Ama o da ne Dükkânın önündeki yağ tenekelerinin yerinde yeller esiyor. Şaşkınlıkla gördüm ki benim yağ tenekeleri eski bir kamyonetin üstünde gidiyor... Kadın ve çocukların beni niçin dükkânda oyaladığını geç de olsa anlamıştım. Hemen kapıyı kilitleyip peşlerinden koştum... Caddenin karşısına geçtiğimde, kamyonet gözden kaybolmuştu ama beni oyalayan kadın ve çocuklar ileride gidiyorlardı... Tam o esnada, kılık kıyafeti diğerlerinden farklı olmayan bir adam taksiyle yanıma yaklaşıp "Bir yere mi gitmek istiyorsun abi, atla götüreyim" dedi... Fakat bu kez tez ayıkmıştım. Onun otosuna binmedim. Bir başka taksiyi bekledim... Bu arada az ileride trafiğin sıkışıklığından dolayı bekleyen belediye otobüsüne, o kadın ve çocukların doluştuğunu görünce taksi beklemekten vazgeçip var gücümle o tarafa koştum Kadınların elebaşı olduğunu tahmin ettiğim birisini otobüsten içeri girecekken kolundan yakalayıp çektim aşağı Kadın, laf olsun diye bağırıyordu: "Sen ne hakla bir kadının kolundan tutuyorsun!" Ama onun laflarına aldırış etmeyip ben de bağırdım: "Yürü bakalım, karakola gidiyoruz! Polise anlatırsın derdini!" Benim kararlı ve sebat ettiğimi gören kadın çaresizce elimden kurtulmaya çalışırken diğerleri de otobüsten inip etrafımı sardılar. Hiç de korkmuyorlardı. Fakat polis karakolu da bulunduğumuz yere çok yakındı. Karakola doğru sesimi