Ümit Zileli

Korkusuz

Montrö Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatıdır!

Bu yazıya şu başlık da çok yakışırdı: Montrö, Lozan Antlaşması'nın tacıdır!.. Zaman zaman ısıtılıp Türk Milleti'nin önüne konulan, zekasıyla alay etmek pahasına eğilip bükülen, Türkiye'nin Lozan ile birlikte kırmızı çizgileri olduğu bilinen Montrö Sözleşmesi için "kaldıralım" diyebilme cüretini gösteren bunca tetikçi ve tabii iktidarın üst katmanla

Sağlıkta devrim!

Evet, yıllarca milleti başlıktaki iki sözcükle uyuttular! "Devrim yapıyoruz-yaptık" diye böbürlendiler, "hastalara VİP hizmet", "artık bakım bedava, ilaç sudan ucuz" diye salladılar, akla hayale gelmeyecek boş lafları art arda sıraladılar, "Şehir Hastaneleri ile çağ atladık" şeklinde propaganda yaptılar... Peki sonuç Gerçekten de sağlık değil ama s

Yalova'ya yabancı saray!

İzin bitti, döndüm geldim, aynı tas aynı hamam! Tam olarak anlatmam gerekirse; birbirinden farklı gibi görünen kepazeliklerin tümü aynı kök, aynı temel üzerinde yükseliyor... Mesela, yönetme kabiliyeti zaten facia olan iktidar, kendi marifetiyle mahvettiği ekonominin yokuş aşağı yuvarlanması karşısında o minicik refleksini de kaybetmiş "başı kopmuş

izninizle...

Yazarımız yıllık izne çıktığı için yazılarına bir süreliğine ara vermiştir...

Zavallı insanlık zavallı ülkem..

Yıllar bir bir geçip gidiyor... Her biri, umudumuzu, sevgimizi, güzel günlere olan inancımızı, geleceğimizi bir kör bıçak gibi kesip atarak yaşamımızdan çekip gidiyor... Gidiyor da ne oluyor; yerine daha acımasız, daha gaddar ve bir o kadar da ahlaksız olacağı ancak bir "nü tablo"daki kadar gizemli, bilinemez olan bir başkası geliyor! Biz, onlar, ö

"NATO'ya hoş geldiniz dostlar!"

Duyduğum zaman en ufak şaşkınlık yaşamadım valla! Kalıbımı basarım, NATO ülkesi ülkeler de şaşırmadı hatta ABD Başkanı Biden, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg başta olmak üzere "deve dişi" benzetmesiyle anılan ülkeler bıyık altından gülmüşlerdir, yalnız kaldıklarında ise kahkahayı basmışlardır zannımca! Niçin gülmesinler ki; Türkiye'yi yöneten kadr

Bu iktidar depara da kalksa iflah olmaz!

Kamuoyu araştırmacısı ve yazar Bekir Ağardır, araştırmalarındaki yüksek isabet ve öngörülü değerlendirmeleriyle tanınır... Ağardır, geçtiğimiz gün TR4'te Murat Sabuncu'nun "Sayıların Dili" programında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. İktidar cephesiyle ilgili olarak seçmenin bir "vazgeçiş durum

Yeniden "Çözüm Süreci"ne koş vatandaş!

Önce "Sayın Öcalan" dediler... Tutmadı, çok itici geldi!.. Binlerce kişinin infaz emrini vermiş, 40 bini aşkın insanın ölümünden sorumlu bir ağırlaştırılmış müebbet mahkumuna "sayın" diye hitap edilmesi halkın vicdanını yaralıyordu... Bu sözcüğü süratle eski solcu, yeni "liberal" takımı ile BDP'lilere terk edip yeni bir sözcük yarattılar: -İmralı!.

Ulus devletin dayandığı güç: Kemalizm!

Ulus devlet düşmanlığı ve mazlum ülkelerin "köleleştirilme" projesi aynı evrensel hedef peşinde koşar. Adı bile her şeyi anlamak için yeterlidir: -Yeni Dünya İmparatorluğu!.. Sorun, bu aşağılık sarmaldan, bu ulusların tüm zenginliklerine, geçmişlerine, geleceklerine "el koyma" operasyonundan nasıl sağ-salim çıkabileceğimiz sorunudur... Her ülkenin

"Berlin'de hakimler var!"

Prusya (Almanya) Kralı Büyük Friedrich, 1750 yılının güzel bir bahar günü Potsdam ormanlarında at gezintisi yaparken yeşillikler içinde bir tepeye gözü takıldı... Hayatında gördüğü en güzel yerlerden biriydi; cennet tasvirlerine örnek sayılabilecek bu tepeye bir yazlık saray yaptırmak istedi, adamlarına "Tam şu tepeye bir saray yapılmasını istiyoru