Kemal Bey'in heyecanının perde arkası

Bir değil iki değil tam dokuz seçim kaybetmiş olan Kemal Bey 'bu kez kazanacağım' inancıyla adaylığa hazırlanıyor. Hakkıdır. Dahası, son iki seçimde aday olmaması büyük hataydı zaten. Lakin CHP'nin kendi yaptırdığı anketlerde Kemal Bey'in adaylığı için pek iç açıcı sonuçlar çıkmıyor... Hal böyle olunca da ısrarla sorduğum şu soruyu bir kez daha tekrarlamam gerekiyor! Kemal Bey buna rağmen niçin bu kadar heyecanlı Ne olacak da Kemal Bey seçim kazanacak Neye, kime, neden güveniyor Aslında bunu tahmin etmek pek o kadar zor değil. Mesela aynı heyecanı Gezi kalkışması öncesinde de yapmıştı. Zira Gezi'den haberdardı! 1725 Aralık emniyet-yargı darbe girişimi öncesinde de yine heyecan yapmıştı. 'Kaçacak' diyordu! Son olarak 15 Temmuz işgal girişimi öncesi ve sırasında da aynı heyecana sahipti. Saklandığı evde duşunu almış, tıraşını olmuş, kıyafetlerini değiştirmiş, kırmızı kravatını takmış bekliyordu! İşgale, darbeye direnip tarihe geçmek yerine 'beklemeyi' tercih etti. 'Kemal Bey acaba neyi bekliyordu' gibi safça bir soru sormayacağım Ama 15 Temmuz'dan haberdar olduğunu bir kez daha iddia edebilirim. Bir gün mutlaka bu hakikat belgelenir. Mutlaka! Şimdi hal böyle iken Kemal Bey'in adaylık konusundaki heyecanının ne türden bir dayanağı olduğunu tahmin etmek zor olmuyor. Bu arada Biden'ın 'Erdoğan'ı muhalif Türk dostlarımızla birlikte devireceğiz ama bu kez darbeyle değil' sözünü unutmamak gerekiyor. O halde 2023 seçimlerinin kampanyası başlar başlamaz ne türden kirli, çirkin ve de korkunç bir algı operasyonuna maruz kalacağımızı hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Sosyal medyadan 'yaylım ateşi' başlatacaklar. Çünkü muktedirlerin yeni ve etkili silahı bu. Darbe gibi girişimler çok maliyetli. Biden'ın 'ama bu kez darbeyle değil' dediği de tam olarak bu. Ucuz ve etkili! Taşları bağlayıp itleri salacaklar! Batılı ülkeler kendilerini de tehdit eden bu silaha karşı etkili ve sert önlemler aldı. Biz ise hala bir arpa boyu yol alamadık.