İnsan hakları Filistinlileri kapsıyor mu

İşgalci İsrail'in soykırımı dünyanın gözü önünde devam ediyor. Daha önce yaptığı katliamların, işlediği cinayetlerin, işgal ettiği toprakların, çaldığı evlerin hesabı sorulmadığı için acımasız zulümlerine devam ediyor. Gözü dönmüş bir şekilde hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, fırınları, binaları kesintisiz olarak vuruyor. Tüm dünya canlı yayınlarda bir soykırımı izliyor. İnsanlık tarihinin en utanç verici manzaralarına şahitlik ediyoruz. Korkudan titreyen çocuklar, hayatlarını kaybetmiş bebekler, düşük yapan kadınlar, uzuvlarını kaybetmiş siviller, evleriyle beraber her şeyini kaybetmiş insanlar, anne ve babalarını kaybetmiş evlatlar insanlığın utanç manzaralarından sadece bazıları. Soykırımcı İsrail'in yöneticilerinin açıklamaları ise insanlık tarihinin en utanç verici sözleri. Filistinlilerin insan olmadığı, onların çocuklarının yaşama haklarının olmadığı, elektrik, su ve yakıt verilmeyeceği sözleri hiçbir insani değere sahip olmayan bir güruhu gösteriyor. Bu insanlık dışı söylemler maalesef eyleme de dönüşüyor.

Zalimlikte sınır tanımayan Siyonist İsrail, iki gün önce Nuseyrat Mülteci Kampı'nı bombaladı. Çok sayıda sivil kayıp var. 15 günde İsrail'in katlettiği sivillerin sayısı 5 bine yaklaştı. Şehitlerden çocuk olanların sayısı yaklaşık iki bin. Nuseyrat Mülteci Kampı, 1948'de savaş nedeniyle göçe zorlanan Filistinliler için Gazze'de kurulan bir kamp. İşgalci İsrail daha önce de aynı kampta bulunan bir ekmek fırınını bombalamıştı.

Katiller, kendi yurtlarında mülteci durumuna düşürdüğü insanların kaldığı kampları da vuruyor. Nazi kamplarında kendilerini yapılan zulümleri, Filistinlileri uyguluyor. Filistinlileri öz yurtlarında garip, öz vatanlarında parya durumuna düşürdükleri yetmiyormuş gibi kaldıkları kampın pazar yerini bombalıyorlar.

Pazar yeri katliamlarını Bosna savaşından hatırlıyoruz. 5 Şubat 1994'te Sırpların düzenlediği saldırıda Saraybosna'daki Markale pazar yerinde sivillere yönelik katliam yapılmıştı. Markale pazar yerinde 68 kişi katledilmiş ve 144 kişi yaralanmıştı. Aynı pazar yerine 28 Ağustos 1995'te ikinci saldırı yapılmış 43 sivil katledilmiş, 75 sivil yaralanmıştı. Bugün olduğu gibi o dönemde de Avrupa'nın ortasında, herkesin gözü önünde yapılan Bosna savaşında 1601'i çocuk, 11 bin 541 kişi öldürülmüştü. Gazze'de 17 günde katledilen çocuk sayısı Bosna savaşında katledilen çocuk sayısını aştı.

Batılı ülkelerin, uluslararası kuruluşların, insan hakları örgütlerinin, uluslararası sendikaların İsrail yanlısı tutumları çok açık biçimde kendini gösterdi. Bu kuruluşlar ABD, AB ve Batılı devletlerin vesayeti altında. ABD, AB ve Batılı devletlerin yöneticileri İsrail'in yanında olduğu için bu kurumlarda katillerin yanında yer aldı. Türkiye terör örgütleriyle mücadele ederken tüm dünyayı Türkiye'ye tepki vermeye davet eden ITUC, ETUC gibi uluslararası sendikalar ile diğer uluslararası kurumlardan katillere karşı güçlü bir ses duymadık.