Emine hanım: "Bekarken aileme yıllarca maddi yardımda bulundum. Evlenirken ödeyeceğim dedi babam. Evlenirken istedim, vermedi. İstese geri ödeyebilirdi. Şimdi babam vefat etti. Hakkımı annemden ve kardeşlerimden istiyorum. Mirasta hakkımı ona göre verin diyorum. "Babandan alsaydın!" diyorlar. Bekarken babaya verilen borç olmazmış Ailem benim kul hakkıma girmiş olmuyor mu"Mülkiyet Hakkı Kutsaldır İslam'da her fert için mülkiyet hakkı vardır ve kutsaldır. Herkes kendi emek ve alınteriyle mülkiyet edinebilir. Edindiği mülkiyet, kazandığı mal ve para sadece kendisine aittir. İkinci bir şahsa ait değildir. Bu kocası bile olsa, karısı bile olsa, evladı bile olsa, anne ve babası bile olsa böyledir. Öldüğünde, çocukları varsa bu mirasın sadece altıda biri anne ve babasına geçer.1 Başka geçmez. İslam Hukuku evladın malını evlada, babanın malını babaya, annenin malını anneye yazar. Her şahıs için kendi kazandıkları kendi mülküdür. İster bekar olsun, ister evli olsun! Hak haktır. Eğer anne ve baba evladının kazancından, hukuken, elini kolunu sallaya sallaya yiyebilseydi, evladı öldüğü zaman da bütün mirası otomatikman anne ve babaya kalması gerekirdi. Oysa evladının malından altıda birden fazla miras alamıyor Demek ki, evladın kazancı tamamen evladın mülküdür. Anne ve babanın mülkü değildir. Madalyonun Öteki Yüzü Fakat, bu madalyonun bir yüzü. Madalyonun bir de öteki yüzü var. Bir evlat anne ve babasına borcunu hiçbir zaman ödeyemez! "Veledin hakkı yoktur ki, pederine karşı hak dava etsin!"2 Peygamber Efendimiz (asm), "Hiçbir evlât, babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, üzerindeki babalık hakkını ancak o zaman ödemiş olur."3 Buyuruyor. Baban ellerin eline kölelikten, senin bedelini ödemenle kurtulup adeta hayata yeniden doğacak! İşte ancak o şekilde ödeyebiliyorsun! Annene hiç ödeyemiyorsun! Çünkü annen dokuz ay seni özenle kendi bedeninde