Isaac Asimov ve insanlığın geleceği

Geçen haftaki yazımda Isaac Asimov ve onun bilim kurgu romanlarından bahsetmiştim.Nereden aklına gelir de insanlığın binlerce yıl uzaktaki bir gelecekte yaşadığı serüvenlerden oluşan bir roman dizisi kurgular. Çeşitli güneş sistemleri, çok sayıda gezegen, insanlığın dünyadan uzaya açılışı, birinci dalganın oluşturduğu büyük bir uygarlık, dört yüz yıla yakın süren bir insan ömrü. Sonrası erişilen refah seviyesinin ve uzun ömrün getirdiği olumsuzluklar. Atılımın durması, yeni şeylere karşı merakın azalması, uzun ve sağlıklı bir ömür yaşama imkânına sahip insanların ataleti. Bu ataletin insanlığı yok oluşa doğru götürdüğünü fark eden bir kişinin, dünyada mahsur kalan ve giderek içine kapanan insanlık için yeni bir atılım gerçekleştirme çabaları.İnsanlık var oluşundan beri bilinmezi bilmek, yeni şeyler keşfetmek, yaşamını zenginleştirmek için çaba sarf eder. Elbette bu serüvenci ruh onun ister istemez bazı riskler üstlenmesine, keşif yolunda hayatını kaybetmesine yol açacaktır. Günümüzde bazı toplumların Ay'a ve onun ötesine önce Mars daha sonra bazı gezegen uydularına erişmek için gösterdiği yoğun çalışma, bazı grup ve kişilerce anlamsız bulunmaktadır. Ne işimiz var bizim uzayda Dünyada çok sayıda insanın içecek suyunun olmadığı, açlığın pençesinde kıvrandığı bir ortamda bu gibi maceralara atılmak için büyük ekonomik kaynakların ziyan edilmesine ne gerek varBu konu üzerinde uzun bir süredir düşünüyorum, bütün bunların yerine yaşadığımız ortamı geliştirmek için yeteri kadar sermayemiz yokken, bu uzay sevdası ne fayda sağlayacak ki Isaac Asimov'un Vakıf dizisinden bir kitabını yeniden okurken birden geçmiş ile geleceğin paralellik içerdiğini fark ettim.Uzayı fethetmek için çaba sarf eden insanlar ile Kızıldeniz'den yola çıkarak Afrika kıtasının çevresini dolaşan Fenikeli Hanno, VI. yüzyılda başlayan seferler sonrası İzlanda ve Grönland'da koloniler kuran Viking'ler, XV. yüzyılın sonlarına doğru, bilinmeyen ülkeleri keşfetmek, zenginliğin akıl almaz boyutlara ulaştığı Hint Adaları'na ulaşmaya çalışan Bartolomeu Dias, Vasco de Gama'nın deniz yolculukları, 1492'de Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfetmesi, Ferdinand Macellan'ın deniz yoluyla dünyayı dolaşması, benzer çok sayıda insanın yaptığı çalışmalar Asimov'un kurguladığı gelecek hikâyelerinin sanki öncüleri gibiler.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6754879;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6754879;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarsinan-genimisaac-asimov-ve-insanligin-gelecegi-6754879' });İnsanoğlu varlığını sürdürdüğü sürece merak ve keşif duygusunu hareketli tutmaya, yeni şeyler öğrenmeye, bilinmezi bilinir hâle getirmek için çalışmaya devam edecektir. Her şeyin bilindiği, yeni şeyleri aramanın muzır bir faaliyet olduğunu söyleyenlerin farkında olmadan bir yok oluşu başlattıklarını ve teşvik ettiklerini düşünürüm. İnsanlık tüm gücüyle yeni bir açılım yapmak, yalnızca dünyaya yakın değil, çok daha uzaklara, güneş sisteminin ötesine gitmek mecburiyetindedir. Bugün için imkânsız gibi görülen bu serüvenin, tıpkı küçük ve yetersiz tekneleriyle okyanuslara açılan insanların çabalarını, hayatlarını kaybedişlerine benzediğini ama onlar sayesinde insanlık için yeni yaşam alanları oluşturulduğunu unutmamamız lazım. Böylesi bir çaba göstermeyen, toplum olarak geleceğe doğru yönlenmeyen insanların bir süre sonra yok olacağını, tarihin benzer örneklerle dolu olduğunu hatırlamamız gerekir.İbn Haldûn, şehir hayatının ve onun getirdiği refahın insanın macera duygusunu körelttiğini, yeni atılımlara karşı duyarsız kalmasına yol açtığını; bu durumun da bir süre sonra bu tür insanların yönetim gücünü kaybettiğini örnekler vererek açıklar. Hep merak ederim, acaba Asimov, "Mukaddime"yi okumuş olabilir mi Asimov romanlarında içine kapanan, eriştiği refah nedeniyle riske girmekten kaçınan toplulukların yok olacağını çok güzel bir şekilde açıklamaktadır. Bu romanlarda; "Çok çalıştık, uzun bir ömre sahibiz, robotlar (geçmişte köleler) her isteğimizi yerine getiriyor, hayatımızı riske edecek maceralara atılmaya gerek yok" diyen Uzaylıların nasıl bir sona doğru gittiklerini ve sonrasında yok olduklarını okumaktayız.Geçmiş konusunda biraz bilgi sahibi olanlar bu olayların geçmişte de aynı şekilde tekerrür ettiğini, çağın gidişine aykırı düşüncelerin ve eylemlerin bazı toplulukları nasıl zayıflattığını ve bazılarını ise yok ettiğini hatırlayacaklardır. İnsanlık varoluşundan