Haris

"İnnelharisi mahrum Haris olan mahkûm olur."Şimdilerde pek kullanılmasa da bir dönem bazı insanları nitelemek için kullanılan "Haris" sözcüğü dilimize Arapçadan geçer. Dilimizde, "Bir şeyi elde etmek için aşırı derecede istekli olmak, hırslı" anlamında kullanılan bu sözcüğün artık kullanılır olmamasına karşın haris insan sayımızın giderek artmakta olduğunu görmekteyim. Söylenişine göre, "Haris" kelimesinin bir diğer anlamı ise "Koruyucu bekçi, muhafızdır."Kimsenin hiçbir şey yapmadığı bir dünya!Kimsenin hiçbir şey yapmadığı bir dünya tasavvur edilebilir mi Mümkün değil, elbette yaşamın devamı için birilerinin bir şeyler yapması gerekir. Örneğin; bazılarımız tarımla uğraşacak, bazılarımız o ürünlerinin şehirlere ulaştırılmasını sağlayacak, bazılarımız ise bu ürünleri yenilebilir hale getirecektir. İnsanlığın ve medeniyetin devamı açısından hiç düşünmeden, biraz da şuuraltı alışkanlıklarla gerçekleştirilen benzer işlerin yapılmamasını istemek, kimin aklına gelir Buna karşın insan hayatını renklendiren, ona yaşama sevinci veren bazı işlerin yapılmamasını istemek sanki bir hünermiş gibi yaygınlaşıyor. Sanki birilerinin, George Orwell'ın "1984"ünü yaşatmak istermiş gibi bir tutkuları var. Her şey olduğu gibi kalsın, kimse farklı bir şey yapmasın!Çalışmak ve üretmek mecburiyetindeyiz!Günlük yaşamın devamı için, yapmak mecburiyetinde olduğumuz işlerin yanı sıra bir de gelecek için yapılması gereken işler vardır. Ne yazık ki biz ve bize benzer ülkelerde bazı işler eskilerin deyimi ile "Yumurta kapıya gelince" yapılmaya çalışılır. Çünkü varlığımızın devamı için artık yapmak zorundayızdır. Birkaç kişinin dışında çoğunluk bu gibi alelacele yapılan işlere karşı çıkmayı düşünmez, karşı çıkanlar da eleştirmesine rağmen hemen hiçbir çözüm önermez. Öneremez çünkü bilgi birikimi çözüm üretmek için yetersizdir. Zaman zaman bu tür kişiler icraat makamına gelir, çoğunluğu hiçbir şey yapmamanın en iyi yol olduğunu düşündüğü için, zaman boşa geçer ve herhangi olumlu bir iş ortaya çıkmadan, icraat makamından uzaklaşır. Daha sonra bir vesileyle bilginize başvurması gerekir. Sıkıntılardan bahseder, "Bir süre icra makamında bulunduklarını, şimdi şikâyet ettikleri konuların o dönemde de halledilmesi gereken birer problem olduğunu ve kendilerine bazı çözüm önerileri sunduğunuzu" hatırlatırsınız. Çoğunluğu hayretle yüzünüze bakar, kendilerine önerdiğiniz çözümleri hatırlamaz bile. Çünkü o sıralarda kendilerini, "Kadir-i mutlak" gibi hissettikleri için ölümlü insanların söylediklerini veya önerdiklerini duymamış ve dinlemeye değer bulmamışlardır. Yetkili oldukları dönemlerde egoları o kadar yüksektir ki öneride bulunanları insan yerine koyma lütfunda bile bulunmazlar. Çoğunlukla başıma geldiği gibi, yetkili oldukları sırada, "Kısa kes Aydın havası olsun!" düşüncesinde, "Durup dururken başımıza iş çıkarma!" anlayışındadırlar. Çünkü önerilerimiz araştırmayı, çalışmayı, zaman ayırmayı gerektirmektedir. Oysa ki kendilerince öylesine meşguldürler ki nerede ise hiçbir şeye ayıracak zamanları yoktur.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6834104;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6834104;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarsinan-genimharis-6834104' });Zaman geçer, "Eski camlar bardak olur!"Devir döner, zaman geçer kamunun verdiği güçten uzaklaşırlar veya uzaklaştırılırlar. Bir süre "Sudan çıkmış balık" misali bundan böyle ne yapacaklarının şaşkınlığı içinde yaşarlar. Bazıları bir müddet sonra kendine gelir ve yaşamı farklı bir şekilde yaşamanın da mümkün olduğunun farkına varır ve yeni bir hayat kurmak için uğraşmaya başlar. Ancak hayat artık eskisinden çok daha zordur. Çünkü yetkili oldukları dönemde o kadar çok kişiyi kırmış, insan yerine koymamıştır ki, çevrelerinde bırakın müşterek çalışmayı, selam verecek insan bulmakta bile zorlanırlar. Yeni çevrelerini tanımak zaman alacaktır, çoğu arkadaş artık arkadaş olmaktan çıkmış, aralarında bir kırgınlık oluşmuştur. Yine de yılmadan uğraşırlar ama "Eski camlar bardak olmuştur!" Yeni bardaklara laf anlatmaya çalışır, eski günlerden bahsederler, tıpkı yetkili olduğu dönemde başkalarına karşı olan davranışlarıyla karşılaşır ve üzülürler.Ne yazık ki insanlığın var oluşundan beri bu döngü hiç şaşmaksızın devam etmektedir. Çok az sayıdaki insan, yöneticilik