Dönüş

Rashica ve Kerem'in dağınıklığı beklendikti, hatta sakatlıktan dönen Mertens'i de pek yadırgamıyordum ama Icardi ilk yarıdaki performansıyla "N'oldu bu adama" dedirtmişti bana. Biraz Oliveira, biraz Torreira ve gole en yakın isim olarak stoper Abdülkerim dışında, Adekugbe de takımı ayakta tutan isimler arasındaydı. Muslera'yı çaresiz kılan iki eski Galatasaraylı'nın (Akbaba ve Onyekuru) şutları direği bulurken sarı kırmızılılar ilk 45 dakikayı şanslarının da yardımıyla golsüz tamamlamayı başardı. İşin daha da acayibi sahanın en iyisiyse bir başka eski Galatasaraylı Ndiaye idi. Hem Kerem hem Rashica fazlaydı, Mertens yüzde 30'uyla oynuyordu. En az biri ivedilikle çıkmalı ve Buruk ikinci yarıya Zaniolo'yla başlamalıydı. Icardi 70. dakikaya kadar vites büyütmezse Gomis'i sahaya sürmek elzemdi. Bir yandan da Ndiaye performansı önderliğindeki konuk takımı durdurmak da gerekiyordu. Okan hocanın ofansif riskler alması kaçınılmazdı; tabii eğer bir puana razı değilse. Keza galibiyete yakın taraf Demirspor gibi görünüyordu. Enteresandır ikinci devre aynı on birlerle başladı. En azından Rashica ile Kerem artık daha derli toplu oynuyorlardı.