Selahaddin E. Çakırgil

Star

'Muhteşem çöküş'ler etrafında birkaç not...

Suriye'deki gelişmeler, 54 yıllık (Baba-Oğul) Esed Hanedanı ve Baas Partisi diktatörlüğünün 10-12 gün içinde çöküşü için değil, daha nice çöküşler de beraberinde ortaya çıktığı için, 'muhteşem' deyimini kullanmak yersiz olmasa gerek gerek.. Rusya lideri Putin, kızgınlığını gizlese de, 12 bin kişilik bir muhalif güçlerin karşısında, 30 bin kişilik b

Biz herhangi bir güç değil, İslam'ın emrinde bir güç istiyoruz!

'Devlet oldum' demekle devlet olunmuyor. 'Devlet' olmak için en azından 3 temel unsurun olması şarttır.1- Başka bir gücün hâkim olmadığı bir toprak parçası...2- O toprak parçası üzerinde, ortak değerlere göre yönetilmek arzusu olan bir halk...3- Ve o yerde, o niyetle tesis olunan bir yönetim mekanizması bir rejim...Bunlara ilaveten, başta Birleşmi

'Şeb-i Yeldâ' sadece bir gece değildir; hele de Müslümanların tarihinde...

Okuyucularla Hasbihal,Pazar günleri, okuyucuların görüş, eleştiri ve talepleri etrafındaki bir Hasbihal'e daha, hayırlı günler dileği ve selamlarımızla başlıyoruz..Evvelki gece, yani 21 Aralık gecesi , 365 günlük Güneş Yılı'na göre, yılın 'en uzun gece'si idi.. 21 Haziran gecesi de Güneş Yılı'nın en kısa gecesi.. 'Yeldâ', Süryanice'de 'en uzun' mân

Bir zulüm abidesinin yıkılmasını şükürle karşılarken, temkin ve tedbir de elbette gerekli..

Suriye'de beklenmedik süratle meydana geliveren bir büyük sosyal inkılap etrafında, dünyada henüz de, nasıl olduğuna dair kesin bir kanaat oluşmuşa benzemiyor.. Beşşar Esed ki, elde mevcut eski videolarındaki kahramanlık nutuklarından birinde, 'Korkaklar kaçarlar.. Ben korkak değilim ve asla kaçmayacağım..' diyormuş.. Ama, sonra öyle bir kaçtı ki,

Gerçek bir lider, 'övgü, yergi ve tehdit'lerle aslî hedefinden sapmaz!

Açıktır ki, övgüler ve yergiler karşısında, hiçbir insan, duvar gibi hissiz, duygusuz kalamaz; insanın zihninde ve davranışlarında bir takım izler bırakır..Ârif bir lider kişi, kendisine yönelik övgüler karşısında, 'Bu övgüleri nasıl yapıyorsunuz, ben de etten-kemikten bir insanım.. Bu gibi övgülerdir, nicelerinin ayaklarını kaydıran!. Unutmayınız,

Dünyaya, 'inanç' temelli değil de, günlük 'fayda' anlayışına göre bakılırsa...

Geçenlerde, felsefeyle fazla meşgul olan ve kendisini, 'Müslüman bir felsefeci' olarak niteleyen bir arkadaş, 'kesin inançlılar sağlıklı bir düşünce yapısı geliştiremezler...' kabilinden bir görüş ileri sürüyordu.Halbuki, 'inanç', kesin kabulü gerektirir... Yani, şüphe edilen bir konuda bir 'inanç'tan bahsedilemez.Bir dünya görüşünün, bir inancın,

Halklarına 'horoz'lananlardan birisinin daha tarihin çöplüğüne atılmasıdır, asıl konu..

Okuyucularla Hasbihal..Pazar günlerini, okuyucuların sual , eleştiri ve görüşlerine ayırdığımız bu sütunda, bir diğer Hasbihal'e daha, okuyuculara sıhhat ve âfiyetler dileği ve selâmlarımızla başlayalım: Evet, başlıktaki ibare, belki kaba bir benzetme.. Çünkü, düşmanın bile bu kadar alçalmasından zevk almamak gerekir.. Düşmanın bile asil olanı, ins

Sanki, bizim başımızda diktatörler hiç olmamış gibi

Asıl konuya girmeden önce, Suriye'deki büyük sosyal patlama etrafında TV. ekranlarında günlerdir yapılan yorumlarla öyle anlatımlara şahit oluyoruz ki, sanki, o zulümler sadece orada yapılmış gibi.. Evet, anlatılsın ve anlatılmalı da..Amma, hele de bizim ülkemizde asla öyle şeyler yaşanmamış gibi..'İhtimal ki, bazı kelleler koparılacaktır!' diye ya

Bu, çok sade bir sosyal patlama mı, yoksa

14 sene önce, Tunus'ta 'Bû (Ebû) Azizî' isimli bir seyyar satıcının, bir karakolda yapılan baskılar sonunda kendisini yakması veya yakılması, 2-3 günlük halk ayaklanmasıyla, 1956'dan beri iktidarda olan ve kendisini 'Arap kemalisti' olarak niteleyen Habib Burgiba'nın kurucusu olduğu ve 30 yıl başında bulunduğu, ondan sonra da General Zeynel Âbidin

Azgınlık edenler üzerine, 'ilahi azap kamçısı' yağdırılması

'Fecre ve on geceye yemin' edilerek başlayan 'el'Fecr' Suresindeki birkaç ayet mealine bir bakalım: 'Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine, (...) İrem şehrine; Semûd kavmine, (...) Firavun'a... Ki, onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar... Bu yüzden, Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.(...)'Babasının zam