Sebahattin Yaşar

Yeni Asya

Üşüme hakkımı kullanmak istiyorum

Yıllar önce tıp fakültesinde Türk dili dersine girdiğim öğrencilere kendilerini topluluk karşısında daha güzel etsinler diye 'saçmalama hakkı' tanımıştım.Böyle bir hak başlangıçta onlara çok değişik gelmişti. Ama sonra bu hakkı tepe tepe kullandılar. Hatta şöyle oluyordu, 'Hocam, saçmalama hakkımı kullanmak istiyorum.' diyorlardı, ben de onlara, 'L

Kendini iyi hissettirmek

İnsan ne şartlarda yaşarsa yaşasın, şartları algılayan duygulardır. Hayat, hangi renk duygularla algıladığı ile görünür.İnsan, hissettirdikleridir. Güzel, güzellik; kötü, keder hissettirir. İnsanın içinde taşıdığı duygu muhatapta karşılık bulur. Bu, sesten daha hızlı bir iletişimdir. Duygu alışverişi için iki hisseden kalp yeterlidir. Duygu, zihind

Olmaması için bir şey yapmamak, olmasına katkıdır

Ebeveyn böyle diyor, "Yıllarca bu çocuk sohbetlere gidip geldi. Pek çok kişi onunla ilgilendi. Programlara katıldı. Üniversite hazırlık kursuna gittikten sonra arkadaş çevresi değişince o da değişmeye başladı. Önce sohbetlere gitmeme, sonra namazlarda gevşeme, sonra da inançsız hayat tarzı...'Aynı görüş ve düşüncelerin içinde yaşayan, taşıdığı inan

Azıcık anlayış, lütfen!

Azıcık anlayış, ne çok şeyi değiştirir aslında.Önce taşıyanı. Sonra, sonra... Her şeyi. Duyguların en iyi anlaşılanıdır o. Karşılaşınca mutlu oluverir onunla insan. Yüzdeki kış bahara dönüverir onunla. Ne çok şey, azıcık anlayış. Azıcık anlayış; muhasebe ettirir, ders verir, özrü fark ettirir insana. Kendine karşı utanma hakkı sunar, vicdanı sönmem

Kendini iyi hissettirmek

İnsan ne şartlarda yaşarsa yaşasın, şartları algılayan duygulardır. Hayat, hangi renk duygularla algıladığı ile görünür.İnsan, hissettirdikleridir. Güzel, güzellik, neşe; kötü, acı, keder hissettirir. Bazen hiçbir şey yapmasa bile içinde taşıdığı duygu ile muhatabına kendini kötü hissettirir insan. Bu, sesten daha hızlı bir iletişimdir. Duygu alış

Uzak durulacak tipler

"Benim gibi düşünmüyorsan, senin ne düşündüğünün hiçbir önemi yok." anlayışı 'garazkârane tarafgirlik'tir.Bu, kendisini sağlıklı, sizi hastalıklı gören, hasta bir anlayıştır. Böylelerle bir konu konuşulmaz, konuşulsa da size kalan hep yorgunluktur. O hakikatin değil, ona 'onay' vermenizin peşindedir. Wikipedia, tarafgirliği şöyle tanımlar; "Bağlı o

'Benim evlâdım yapmaz!' mı

Ön yargıyı, biz hep olumsuz düşünürüz.Oysa olumlu ön yargı da vardır. Ön yargı, geçmişten gelen olumluolumsuz bilgilerdir. Adı üstünde, geçmiştedir. Oysa geçmişteki olumsuz bilgilerin kaynağı değişebileceği gibi, olumlu bilgilerin de kaynağı değişebilir. Dün kötü olan bugün iyi; dün iyi olan bugün kötü olabilir. Yani günahını görüp, tövbesini görme

Akıl ne işe yarar

İnsana verilen cihazat ve yüklenen program iyiye de kötüye de müsait. Bu durum tam da bir müsabakayı hatıra getirir. Belli ki kurallara uymak ya da uymamakla, kazananlar ya da kaybedenler olacaktır.Kazanmakkaybetmek irade meselesidir. İrade yoksa, müsabaka anlamsız olur. İnsanda akıl, kalp ve nefis gibi cihazlar var. Bu cihazların varlığı, bunların