Azıcık anlayış, lütfen!

Azıcık anlayış, ne çok şeyi değiştirir aslında.Önce taşıyanı. Sonra, sonra... Her şeyi. Duyguların en iyi anlaşılanıdır o. Karşılaşınca mutlu oluverir onunla insan. Yüzdeki kış bahara dönüverir onunla. Ne çok şey, azıcık anlayış. Azıcık anlayış; muhasebe ettirir, ders verir, özrü fark ettirir insana. Kendine karşı utanma hakkı sunar, vicdanı sönmemişlere. Koyduğu kurallar çiğnendiğinde özrünü fark etme ve telâfi etme aralığı tanıması ne yüksek bir ahlâktır yüce Yaratıcının. Kul defalarca tövbesini bozmuş olsa da samimice dönünce kapının yine de hep açık olması ne muhteşem bir İlâhî anlayış dersidir. Kulun bu ahlâk ile ahlâklanması da kâmilin olmasıdır. Anlayış; herkesin nefes alma hakkı gibi bir şeydir birbirinden beklediği. Seni, benim gibi düşünmediğin için anlamlı buluyorum kabulüdür. Anlama, algılama, sezinleme insan sayısınca farklıdır. Anlayışı anlamlı kılan da budur zaten. Kırmızı nasıl sarı ile beyaz nasıl siyah ile anlamlı ise, farklı algılama frekansı da öyle anlamlıdır. Düşünsenize, herkes aynı değerde bir anlayışa sahip olsaydı, hayat nasıl olurdu Herkes, her şeyi hemen anlayıverse idi, anlayışsız nasıl anlaşılacaktı Birisinin bir şeyi anlaması için sözcük gerekmezken, diğerine kitap yazmak yetersiz kalıyor. Bu kötü değildir. Geç algılayan için algılanan açısından da dersler vardır. Bu derslerden birisi de bu eğitilebilir olan anlayış aralığının, geliştirilebilmesidir. Bir zamanlar anlamayanın şimdi anlıyor olması güzeldir. Bazen azıcık anlayış aralığı hayata bağlar insanı. Anlık tepkilerden kurtarır. Tetiğe dokunmaktan