Salih Tuna

Sabah

Ölen sevgiliye

İslamcısı, solcusu, sağcısı herkes kendince bir devrim peşindeydi. "Devrime" karşı çıkanlar bile Necip Fazıl'ın o mısraındaki gibi "devrimi devirecek bir devrimin" hülyası içindeydiler. Zaten devrim rüyaları görmeyenler "Ot" veya "Sev-Genç" tesmiye edilirdi. Sevmek sevilmek, hele ki "sevgili" peşinde koşmak veya "aşk" için bir ömür tüketmek basitip

Siyasi cüce

Büyük şairimiz mütefekkir İsmet Özel'in bir konferansından aklımda kalan bir sözünü mealen aktararak bugünkü yazı yolculuğumuza başlayalım: "Birinci Dünya Savaşı'ndan mağlup çıkınca patronumuz İngiltere oldu, girmediğimiz İkinci Dünya Savaşı'nın ardından patronumuz değişti ABD oldu..." Buradaki "patronluğu" dünya sistemine cari tutarsak birçok ülke

Oğlum bak bu sert kaya

Bunlardan bir rektör eskisi (adı lazım değil, Allah selamet versin) AK Parti için "Yüzde 99,9 oy alsalar da iktidar olamazlar..." demişti. Gördüğünüz gibi bir hayli sert kayaydı. Millet iradesini bile iplemiyordu. Bunların gazeteleri de aynı kafayla maluldü. Mesela, Cumhurbaşkanı Erdoğan sırf bir şiir okudu diye hapse mahkûm edilince dönemin Hürriy

Cumhuriyet 2 gün önce sizlere ömür

Atatürk'ün İzmir suikastının ardından, "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır..." dediği rivayet olunur. Lakin, (Attila İlhan'ın ifadesiyle) "Gazi Paşa Hazretleri" felaket yanılmıştır. Zira eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'yu hesaba katmamıştır. İki gün evvel (3 Haziran 2025 tari

O sıkardı biraz

"Ekonomiyi hangi parti düzeltir" sorusuna, 2002'den beri iktidarda olan AK Parti yerine, en son 1996'da (5-6 ay süren) koalisyon hükümeti (Baykal-Çiller'in 52. Türkiye Hükümeti) marifetiyle iktidar yüzü gören CHP cevabı verilmesi beklenirdi değil mi Sonuç tam tersi, neden acaba Mesela, ASAL Araştırma (Mayıs 2025) verilerine göre, "ekonomiyi hayat p

Takoz Mualla

Bilirsiniz; Türk sinemasında "icat fikri" çokluk komediye hizmet eder. Bir Türk'ün mucit olma ameliyesi kafadan komik gösterilir. Deney yapmaya kalkışır laboratuvar patlar, elektronik devre kurmaya çalışır bina yanar, ila ahir. Kadir İnanır'ın "Ceza" filmi misali "Atom profesörü" olur, bilimsel araştırmaları ABD'de, Avrupa'da yankı yaratır ama kafa

Kurun partinizi de görelim

Her konuya kulak kabartan köşe yazarlarından değilim, tam aksine bazı konulara özellikle kulak tıkarım. "Öyle köşe yazarlığı mı olur" demeyin, olursa da olmazsa da ben böyleyim. Her mevzuya tecessüs göstermek bir hobi olarak bile hiçbir zaman ilgimi çekmedi, çekmez. CHP'nin şu kurultay muhabbetine de kulaklarımı tıkamaya çalıştım ama tam başaramadı

Bereketsiz Adam

Partisine lider olacak olgunluğa erişmeye başladı. Böyle devam ederse tam kıvama geleceğine şahsen ben inanıyorum. Fakire sorarsanız, olgunlaşma süreci iktidara "kırmızı kart göstermek" gibi müthiş bir buluşla başladı. Gerçi Kılıçdaroğlu'nun arkasından hem ağlayıp hem de "iş çevirmesi" daha az "olgunluk" emaresi değildi. Ne ki ben "kırmızı kart" çı

CHP'de 'gizli santrfor' kim

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "çift santrfor" tesmiye ettiği cumhurbaşkanı adaylarından birinin omzuna başını yasladığı, diğerinin gözlerine bakmaktan kendini alamadığı o ikonik fotoğraftan geriye ne kaldı Her şeyden evvel, santrforlarından biri (yolsuzluk, irtikâp, rüşvet, tehdit ve şantaj iddiasıyla) ihraç edildi değil mi Elde kaldı tek bir san

Mahpustan nasıl çıkar

Yolsuzluk, usulsüzlük, irtikâp, rüşvet, tehdit ve şantaj gibi medyaya yansıyan tüm iddialara "siyasi" deyip geçebilirsiniz. Siyasi demek için nasılsa herhangi bir belgeye, delile ve hatta mantıksal tutarlılığa ihtiyaç yok. Fakat, etkin pişmanlık üzerinden tahliye edilen "İBB Meclisi İştiraklerBağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı" Ertan Yıldız'ın medy