Gölge mahkemeler: Uluslararası tahkim ve yolsuzluk

Ta 1970'lerden beri Nijerya'da savunma ve enerji sektörlerinde iş yapan Michael Quinn ve Brendan Cahill isimli iki İrlandalı işadamı, 2000'li yılların ortalarında, kendilerine çok büyük paralar kazandıracak bir proje ürettiler.

Nijerya rafinerilerinin, petrol sondajı sırasında elde edilen gazın çoğunu yaktığını biliyorlardı; bu uygulama hem atmosferi kirletiyor hem de ülkeyi önemli bir enerji kaynağından mahrum bırakıyordu.

Hükumete bir gaz işleme tesisi inşa etmeyi önerdiler.

Beş yüz milyon dolara mal olacak bu tesis, çıkan atık gazı yakmak yerine rafine edip yakıta dönüştürecekti.

Yolsuzluk konusunda dünyanın en berbat ülkelerinden biri olan Nijerya'yı gayet iyi tanıyan İrlandalı iş adamları, 2010 yılında hükümetin hukuk direktörü Grace Taiga'ya (ve kim bilir başka kimlere) rüşvetler vererek tam istedikleri gibi bir sözleşme imzaladılar.

Fikir fena değildi ama her şey kağıt üzerindeydi, iki İrlandalının ne tesisi inşa edecek uzmanlığı ne de kaynağı vardı. Gereken parayı, ellerindeki sözleşmeyi gösterdikleri bankalar ya da yatırımcılardan toparlamayı planlıyorlardı.

2011'de yapılan seçimlerde başa gelen yeni hükumet, daha başlamamış olan bu projeyi iptal etti.

Fakat bu işlerden vazgeçivermek öyle kolay değildi!

İrlandalı uyanıklar, satın aldıkları avukat üzerinden imzalattıkları sözleşmeye dayanarak "uluslararası tahkime" gittiler.

Uluslararası uyuşmazlıkları çözen tahkimler klasik anlamda yargılama yapan mahkemeler değil.

"Tahkim", arabuluculuk yapan, alanında uzman ve tecrübeli kişilerin hakemliklerine başvurmak demek. Zaten kelime anlamı itibarıyla da "hakem tayin etmek" anlamına geliyor.

Taraflar imza altına aldıkları sözleşmede hakemlerin verecekleri karara uymayı taahhüt ettikleri için, kararlar kesinlikle bağlayıcı oluyor.

İrlandalı iş adamları, Nijerya hükumetinin tahkime gönderdiği avukatları da rüşvetle satın alarak tek bir çivi bile çakmadıkları bir iş için 6,6 milyar dolarlık tazminat kazandılar!

Nijerya, ahlaksız, rüşvetçi, hırsız siyasetçi ve bürokratları yüzünden, hiç başlanmamış bir iş için tüm eğitim bütçesinin beş, halk sağlığı bütçesinin on katını ödemeye mahkum edilmiş oldu.

Hakemlerin kararları içerik yönünden de temyize kapalı oluyor; ulusal ya da uluslararası mahkemeler, hakemlerce verilen kararların doğruluğunu inceleyemiyor.

Ancak kararın verildiği İngiltere'deki tahkim kurallarına göre, bir karar dolandırıcılık yoluyla alınmışsa ve kaybeden taraf için ciddi bir adaletsizliğe