Risale-i Nur'dan

Yeni Asya

Nefis, heva, his ve vehim bazen aldatıyor

(Dünden devam)Madem kardeşlerin şerefi umumiyetle her ferde ait olabilir; o büyük şeref-i manevîyi şahsî, hodfüruşâne, rekabetkârâne, cüz'î bir şerefe ve şöhrete feda etmek, Risale-i Nur şakirdlerinden yüz derece uzak olduğu ümidindeyim. Evet, Risale-i Nur Şakirdlerinin kalbi, aklı, ruhu böyle aşağı, zararlı, süflî şeylere tenezzül etmez. Fakat her

Mesleğimiz hakikat ve uhuvvettir

(Dünden devam)İkinci Misal: Ehl-i sanat, netice-i sanatı ziyade kazanmak için iştirak-i sanat cihetinde mühim bir servet elde ediyorlar. Hatta dikiş iğneleri yapan on adam, ayrı ayrı yapmaya çalışmışlar. O ferdî çalışmanın, her günde yalnız üç iğne, o ferdî sanatın meyvesi olmuş. Sonra teşrikü'l-mesai düsturuyla on adam birleşmişler. Biri demir get

İhlâsı kıran ve riyaya sevk eden sebepler

(Dünden devam)İhlâsı kıran ve riyaya sevk eden pek çok esbabdan iki üçünü muhtasaran beyan edeceğiz. BİRİNCİSİ: Menfaat-i maddiye cihetinden gelen rekabet, yavaş yavaş ihlâsı kırar. Hem netice-i hizmeti de zedeler. Hem o maddî menfaati de kaçırır. Evet, hakikat ve ahiret için çalışanlara karşı bu millet bir hürmet ve bir muavenet fikrini daima besl

İhlâsı kazanmak ve muhafaza etmek

(Dünden devam)Ey hizmet-i Kur'âniyede arkadaşlarım! İhlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir bir sebebi, rabıta-i mevttir. Evet, ihlâsı zedeleyen ve riyaya ve dünyaya sevk eden tûl-i emel olduğu gibi, riyadan nefret veren ve ihlâsı kazandıran, rabıta-i mevttir. Yani, ölümünü düşünüp, dünyanın fânî olduğunu mülâhaza edip, nefsin desiselerind

Daima nura, ihlâsa, imana kuvvet vermek

(Dünden devam)Bilirsiniz ki Hazret-i Ali (ra), o mu'cizevârî kerametiyle ve Hazret-i Gavs-ı A'zam (ks) o harika keramet-i gaybiyesiyle, sizlere bu sırr-ı ihlâsa binaen iltifat ediyorlar. Ve himayetkârâne teselli verip hizmetinizi manen alkışlıyorlar. Evet, hiç şüphe etmeyiniz ki, bu teveccühleri ihlâsa binaen gelir. Eğer bilerek bu ihlâsı kırsanız,

Kuvvet haktadır ve ihlâstadır

Evet, üç elif ittihad etmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihad etse, yüz on bir kıymet alır.Dört kere dört ayrı ayrı olsa, on altı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksat ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dört bin dört yüz kırk dört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi, haki

Orta Şarkta sulh-u umûmînin temel taşı

(Dünden devam)Ey sual soran mebuslar! Şarkta beş milyona yakın Kürt var. Yüz milyona yakın İranlı ve Hintliler var. Yetmiş milyon Arap var. Kırk milyon Kafkas var. Acaba birbirine komşu, kardeş ve birbirine muhtaç olan bu kardeşlere, bu talebenin Van'daki medreseden aldığı ders-i dinî mi daha lâzım Veyahut o milletleri karıştıracak ve ırktaşlarında

Asya'yı hakikî terakkî ettirecek, hiss-i dinîdir

(Dünden devam)En evvel bunun [Medresetüzzehra] kıymetini (Allah rahmet etsin) Sultan Reşad takdir edip yalnız binasını yapmak için 20 bin altın lira verdiği gibi, sonra ben eski Harb-i Umûmî'deki esaretimden döndüğüm vakit, Ankara'da mevcut 200 mebustan 163 mebusun imzası ile 150 bin lira, o zaman paranın kıymetli vaktinde, aynı o üniversite için v

İslâm kardeşliğinin inkişafına iki vesile

(Dünden devam)Salisen: Altmış beş sene evvel bir vali bana bir gazete okudu. Bir dinsiz müstemlekât nâzırı Kur'ân'ı elinde tutup konferans vermiş. Demiş ki: "Bu, İslâmların elinde kaldıkça, biz onlara hakikî hâkim olamayız, tahakkümümüz altında tutamayız. Ya Kur'ân'ı sukut ettirmeliyiz veyahut Müslümanları ondan soğutmalıyız." İşte bu iki fikirle,

Hakikî milliyetimiz İslâmiyettir

REİS-İ CUMHURA VE BAŞVEKİLEKabir kapısında ve seksen küsur yaşında, birkaç hastalıkla hasta bulunan ve ölüme kendini yakın gören bir bîçare garib ihtiyar der ki: Size iki hakikati beyan ediyorum: Evvela: Sizlerin Pakistan ve Irak'la gayet muvaffakiyetkârâne ittifakını, bu millete kemal-i samimiyetle, sürur ve ferah ile kazanmanızı bütün ruh u canı