Muhalefet yalan söylüyor!

Muhalefet nefrete dönüşünce gözler hiçbir şeyi görmez oluyor. Tıpkı aşkın gözü kör ettiği gibi nefret de basarı (baş gözünü) de basıreti (kalb gözünü) de kör ediyor.Bu hal hemen her alanda müşahede edilen bir haldir. Siyasetteki son örneğini muhalefet, 1915 Çanakkale Köprüsü konusunda sergiledi.Erdoğan'a karşı yürüttükleri siyaset, vatana millete hizmette rekabet yerine adavete(düşmanlığa) dönüştüğü için ülkeye kazandırılan her hizmet ve kuruma bir bahane ile karşı çıkıyorlar. Bu muhalefetleri de gerçekçi bilgiler üzerinden yapılsa 'adamlar haklı' dersiniz bir ikaz olarak algılarsınız. Ama hayır verdikleri bilgilerin gerçekle alakası yok.CHP ve İYİ Parti genel başkanlarının hafta içinde yaptıkları konuşmaları üzülerek izledim.Hem gerçek dışı bilgilerle hem kendi evhamlarıyla toplumu gerecek, kutuplaştıracak, ayrıştıracak nitelikte konuşmalardı.Allah'dan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı diğer bakanlıklara da örnek olacak bir hızla, bir süreden beri algılara karşı anında cevap vererek çok başarılı bir iletişim politikası gütmeye başladı.Kendisini zeki ve sokak ağzıyla laf atmayı siyaset zanneden bir parti başkanı, yapılacak hizmete karşı olmazlarmış ama 300'e yapılacak bir hizmetin 900'e yapılmasına itiraz ediyormuş havası vermeye çalıştı. Güya köprünün pahalıya mal edildiğini söylüyor ve kilometresinin 900 milyon dolara mal edildiğini söylüyordu. Bakanlık anında cevabı yapıştırdı:"Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleriyle ilgili genel bilgileri, ardından 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu Projemizi bir kez daha açıklamayı sorumluluğumuzun bir parçası olarak görüyoruz. Son 20 yılda ulaştırma sektöründe (havalimanları, limanlar ve 1250 kilometre otoyol altyapısı) 37,5 milyar dolarlık KÖİ modeliyle yapıldı. Bu projelerle, gayri safi yurt içi hasılaya 91 milyar dolar, üretime 193 milyar dolar (toplam 284 milyar dolar), istihdama yıllık 156 bin kişi olmak üzere güçlü bir ekonomik etki sağlanmıştır.""Projenin erken bitirilmesiyle yükleniciye özel avantaj sağlandığı yalandır""Hong Kong ile Çin arasındaki çoğunluğu viyadüklerden oluşan köprü-tünel-viyadük sistemi şeklinde uzanan projenin 'köprünün kilometre maliyetinin 360 milyon dolar, 1915 Çanakkale Köprüsü'nde ise bu maliyet '900 milyon dolar' denmiştir. Elmalar ile armutlar ancak böyle karşılaştırılabilirdi. Dünyanın en uzun asma köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün maliyeti 1 milyar 750 milyon avrodur. Uzunluğu ise 4,6 kilometredir. Bir ilkokul işlemi yapalım. Maliyeti, kilometreye bölelim 380,4 milyon avro çıkar. Bu da yaklaşık 418,7 milyon dolar yapar. Köprü'müzde çok farklı teknolojinin uygulandığını aşikardır. Buna rağmen rakamın çok büyük bir farklılık göstermediği tespit edilebilir. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kilometre maliyetinin 900 milyon dolar olduğu yalandır. Projemiz, 2 milyar 545 milyon avro yatırım tutarıyla tamamlanmıştır."Açıklamada köprünün kazanımları detaylı olarak veriliyor. (https:www.sabah.com.trgundem20220323ulastirma-ve-altyapi-bakanligi-meral-aksenerin-1915-canakkale-koprusu-ile-ilgili-iddiasini-yalanladi)1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu Projesi'nin zamandan, akaryakıt tüketiminden yeşil ve çevre bakımından sağladığı tasarrufları; üretime, GSMH'ya, istihdama etkilerinin ülke ekonomisine kazandırdıkları da açıklamada uzun uzun anlatılmaktadır.Bu bir vizyon projesidir.Sadece feribot ile köprü geçiş ücretlerini kıyaslayarak yapılan değerlendirme popülist bir değerlendirmedir. Ucuz bir değerlendirmedir, ufuksuz bir değerlendirmedir.Türkiye ve dünya gerçeklerinden hareket ederek değerlendirilince Türkiye için ne kadar yerinde bir proje olduğu ortaya çıkar.Türkiye bu ufuksuz politikacıların zannettiği gibi eski Türkiye değildir. Sadece bir rakam verelim. Türkiye'nin AB ile ticaret hacmi 160 milyar avrodur.Sadece 2021 yılında Avrupa'ya çıkış yapan TIR sayısı 703.000(yediyüzüçbin)dir. Düşünün bu tırların hepsi Yavuz Sultan Selim köprüsünden geçmek durumundadır. Oysa sadece Ege bölgesinin tırlarının geçişi için bile yapılmış olsa, zamandan, akaryakıttan, gaz salınımından sağlanan tasarruf bile büyük kardır.Kaldı ki önümüzdeki on yıllarda doğu batı arasındaki en uygun geçiş yolu olan Türkiye'nin aynı zamanda gelecek vizyonudur yapılan bu köprü ve diğer köprüler yollar.Ama ucuz politika peşinde olanlar bunları görmek istemez. 'Efendim geçmediğimiz köprülere ve yollara bizim paramızı harcıyorlar' edebiyatıyla seçmen avlama peşindeler.Peki memleketin değişik bölgelerinde geçmediğiniz yollar köprüler ve havaalanları da hazine parasıyla yapılıyor ve kar etmiyor devlet bunları yapmasın mı Vatandaştan alınan vergiler ve diğer gelirler hazinede toplanır ve halkın seçtiği hükümet de bu parayı uygun gördüğü yere harcar. Ölçü senin geçip geçmemen değil ülkenin ve vatandaşın ihtiyacının karşılanmasıdır. Devlet orada kâra zarara bakmaz hizmeti götürür.Sık