Güçlü oyun!!!

Ligi sezon başından beri domine eden F.Bahçe ve G.Saray arasındaki derbi, galip gelen taraf için yalnızca üç puan değil aynı zamanda Süper Kupa finali öncesinde psikolojik üstünlük sağlama maçıydı. Okan Buruk; son haftalardaki formsuz Mertens, İcardi'yle oyuna başlaması, orta saha dinamizmi olan, önemli maçlarda Torreira'yla çok iyi ikili oluşturan Kaan Ayhan'ın oynamaması, 60. dakikaya kadar sahada olmayan Mertens'e sabretmesi, 86. dakikada ikinci oyuncu değişikliğini yapması hem sahaya çıkan ilk 11 hem de oyuncu değişikliklerindeki yanlış tercihler, G.Saray'ın top ayağındayken organize olup hücum etkinliğini etkiledi. Hatta Oosterwolde gibi her an hata yapmaya müsait bir oyuncunun üzerine bir strateji bile üretememesi, G.Saray saha içi plansızlığının net göstergsiydi. İsmail Kartal da G.Saray'ın ön alan baskısıyla maça başlayacağını bildiği halde savunmadan topla çıkma şablonunu hiç oluşturmaması, hiç bunu denememesi, devamlı Livakovic'in uzun topla Dzeko'yu buluşturup orada dönen toplarla oynamak isteği bazen doğru olabilir. Tüm 90 dakika kendi saha ve 50 bin taraftarı önünde oynanan bu oyun tabii ki çok yanlış ve etkisizdi.


G.Saray'da sol bek Barış Alper, dinamizmi olan atletik bir oyuncu ama savunma refleksleri, pozisyon alması yetersizdi. F.Bahçe'nin bu kanadı doğru kullanmaması, burada hücum çeşitliliği, ikili üçlü kombinasyonlar yaratmaması kaldı ki keza aynı şekilde Ferdi ve Tadic de sol kanatta buna dahil olmak üzere saha içindeki hücumdaki en büyük kurgu eksikliğiydi. İki takımın piyasada market değeri 500 milyon euro'ya yakın bir rakam. Sahada kör döğüşü, sıkıcı futbol, oyuncuların art niyetli olup devamlı faul istemeleri, hiçbiri kendi yeteneklerini ortaya koyarak, fark yaratıp maçı kazanma becerilerini gösterme isteğiyle beraber buna akıl yormaları da yeterli seviyede olmayınca, belki de son yılların en kötü derbisi ortaya çıktı. Şimdi ülkede çoğu insanın söylediği 'F.Bahçe-G.Saray güçlü oyun oynuyor' dedikleri, bir oyuncu parasına Anadolu'da takımlar kurulup onlara karşı üstünlüğü yetenekli, kaliteli ayaklarla sağlamak hiçbir zaman güçlü oyun değildir. Ülkemizde oynanan maçlarda güçlü oyun diye bir şey yoktur. Güçlü oyuncularla kazanılan maçlar vardır bu ikisini birbirine karıştırmamak gerekir.