Trabzonspor'un son haftalarda oynadığı iyi futbol ve Konyaspor deplasmanında göstereceği performans onların istikrarı yakalaması açısından çok önemliydi. Konyaspor da küme düşmeme adına can havliyle puan ya da puanlar almak için sahadaydı. Bordo-mavililer, özellikle saha içindeki duruşları, coşkuları, kazanma arzuları ve hücumdaki dengeli oyunları yüksek konsantrasyonla birleşince, hak ettiği bir galibiyeti aldı. Trabzonspor santrfor eksikliği nedeniyle 4-6-0 gibi santrforsuz bir düzenle sahada yer aldı. Özellikle Pepe'nin statik bir forvet oyuncusu olmayışı, arkadaşlarına daha fazla alan yaratması ve atılan gollerle farkını ortaya koyması farklı bir oyuncu olduğunun göstergesiydi. Elbette dün akşam alkışı fazlasıyla hak eden isim Trezeguet'ydi. Bordo mavililerin attığı 6 golün 5'ine (3 gol, 2 asist) katkı veren, şu ana kadar 10 gole ulaşıp transfer edildikten sonra en iyi performansını sergileyen Mısırlı yıldız, performansıyla kendisine güvenenleri mahcup etmedi.

Trezeguet'nin özellikle hücumda sol kanatta statik pozisyon alma yerine, hareketliliğiyle stoper-bek arasına koşular yapıp ikinci santrfor pozisyonunu başarıyla üstlenmesi dikkat çekiciydi. Dün akşam attığı golle kalitesini gösteren başarılı sol kanat, her maçta oyuna daha fazla kafa yorup gelişimini de yukarıya taşıyor. Bu arada hakkını yemeyelim, son bölümünde oluna giren Fountas'ın attığı şık gol de alkışı hak ediyor. Bordo-mavililerin akıl, teknik ve oyunu kurmada kullandıkları bölge sağ koridor olurken; enerjiyi, hızı ve tempoyu belirleyen de sol koridor hücumları oldu. Trabzonsporlu taraftarlarının da takımlarından istedikleri bu zaten. Yana ya da geriye fazla oynamamaları, ön alan baskılı yapmaları ve direkt kaleye gitmeleri. Nitekim Avcı bile kendi oyun felsefe stilini değiştirerek doğru yolu buldu ve Trabzonspor'un oynadığı bu olumlu futbola ayrı bir katkı sağladı.