Medeniyetin harikaları

Son yüzyıl içinde, müthiş savaşlar ve cihanı ağlatacak hadiseler olurken, bir taraftan da baş döndürücü teknolojik gelişmeler yaşandı. Bunu bilen insanlık, yeni bir arayışın içine girdi

Önlerine, İslamiyet'in hem dünya hem de âhiret saadetini temin edişini görüp, güneşten daha parlak müjdelerine kulak vermeye başladılar ve hidayetin tükenmez hazinesine kavuştular ve kavuşmaya devam ediyorlar...

İslâm dünyasında, özellikle Arap coğrafyasında bulunan petrol; bu ülkeleri, Batı'nın ve dünyanın ihtiyaç duyduğu ülkeler hâline getirdi...

Üstad Bediüzzaman'ın, yüzyılın başlarında, "Rüyada Bir Hitabe"de, "emsalini dünyada görmediğim, selef-i salihînden ve âsârın mebuslarından her asrın mebusları içinde bulunur bir meclis" diye tarif ettiği heyete verdiği harika cevaplardan sonra, o meclistekilerin verdiği, "ÜMİTVAR OLUNUZ! ŞU İSTİKBAL İÇİNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ İSLÂM'IN SADÂSI OLACAKTIR" müjdesi, zaman içinde tezahür etti.

"...nev-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse ve maddi ve manevi bir kıyamet başlarında kopmazsa; İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere'nin Kur'ân'ı kabule çalışan meşhur hatipleri ve Din-i Hakk'ı arayan Amerika'nın çok ehemmiyetli dinî cemiyeti gibi, rû-yi zeminin kıtaları ve hükûmetleri Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân'ı arayacaklar" demesi ile Avrupa'da, İslâm'a teveccüh gösterilmesi, bunun en büyük misalidir. Uyanmış insanlığın, sahip olduğu imkânları, ebedî hayatını kurtarmak için çalışacağı görünüyor...

"Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hıristiyan da olamaz. Olsa olsa küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinat eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur'ân ile bir musâlaha veya tâbi olabilir" tesbiti ile, bugün camilere sığmayan Rusya'daki Müslümanlar, Moskova'daki Kızıl Meydan'da bayram namazlarını kılıyor.