Kurban sahibinin samimiyeti

Kurban, bir fedakârlığın ve feragâtin alâmeti olarak, İslam dünyasında makes buldu.Asırlar öncesinden inananların müstesna bir dini vecibesi olarak yaşanıyor ve kıyamete kadar devam edecektir inşallah. Kurban edilen hayvanın ne kanı, ne de eti Allah'a ulaşmaz. Ama, üzerine vacip olan kurban sahibinin samimiyeti ve ihlası Allaha ulaşır. Kurbanın, sahibine sırat köprüsünde bir "binek" olacağı bildirilmiştir. Üzerine vacip olan herkesin, yerine getirmesi gereken bir vecibe olduğunu bilen her bir mümin, bu ibadeti büyük bir şevk içinde yaparlar. Bu vesile ile hem komşularını, hem yakınlarını davet ederler. Kurban ibadeti, bize, feda etmemiz gereken hallerimizi de hatırlattı. Bir tavuk, yavrusunu korumak için itin saldırısına kahramanca mukabele etti. Yani kendini kurban etti. Bir anne, yavrularını mutlu etmek için bütün varlığını onlara feda etti. Rabbimiz, bu koca kâinatı, kullarının hizmetine vermek ile, ihsanını, cömertliğini, ikramını gösterdi. Bu hallerin yaşandığı dünyamızda, şefkat ve merhametini yanlış kullanan anne babalar, evlatlarının ebedi