Erol Afat'a rahmet

Hayat mücadelesi insanları çeşitli arayışların içine çekiyor.İşte Erol Afat Ağabey, endüstri meslek lisesini bitirdikten sonra Karabük'te bir vesile ile Sungur Ağabeyin teyzesinin ona, "Sen Ankara'da Sungur'u gör." der. Erol Ağabey Hacı Bayram mevkiinde bir dükkânda Sungur Ağabeyi sorar. Sungur Ağabey de tevafuken orada imiş ve o akşamki dersten sonra Erol Ağabey İskendurun Demir Çelik Tesisleri'nde tekniker olarak işe başlamış. Böylece, doğup büyüdüğü Çorum'dan mecburî olarak ayrılıp, yıllarca orada hayatını devam ettirdi. Bu yılları içinde Nurlar ile müşerref olması, ona yeni bir istikamet vermişti... Yıllar yılları kovaladı... İlk oğlunun ismini 'Abdurrahman' olarak koydu.. Üstadımızın fedakâr ve zeki yeğeni gibi olsun istedi... Diğer oğlunun ismini de 'Tarık' olarak koydu ki; Tarık bin Ziyad'a benzesin. Küçük oğlunun ismini 'Fatih' olarak koydu ki, gönülleri feth etsin. Bir oğlunun ismini 'Muhammed' olarak koydu ki, onun ahlâkı ile ahlâklansın... Kızlarının isimlerini, 'Betül' ve 'Ayşegül' olarak koymuştu. Emekli olduktan sonra Çorum'a yerleşti... Gazeteye ve hizmetlere bağlılığı ve devamlılığı bir harika idi. O fıtrî fedakârlığını Nur hizmetlerinde devam ettirirken, hastalığının acıları, onun gayretinden bir şey eksiltmiyordu. Bir hafta öncesinde kayınvalidesini ebedî âleme uğurlamıştık. Mevcut hastalığına ek olarak koronaya yakalanan Erol Ağabey