Beraat ettik mi

Mübarek Üç Aylar içinde kudsî geceler ile iç içeyiz. Geride kalan gecelerden biri de Berat Gecesi idi. Ellerimiz semaya doğru açılırken, bütün duygularımız ile de Rabbimize niyazlarımızı ilettik.Bir insanın mahkemede beraat ettiği zaman sevinçli ve mesrur olması gibi, Rabbimizin rahmetine ve affına mazhar olmak da en büyük sevinçlerdendir... Dua, bu cihet ile bir niyaz kapısıdır. "Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz vardır" ayet mealinde ifadesi bulunan bu yakarışın ne kadar değerli olduğunu ifade etmektedir. Her namazımızın sonunda yürekten yapılan niyazlarımız ile, Rabbimize karşı nedametimizi ifade etmekteyiz. Duayı "bir sırr-ı ubudiyet" diye ifade etmiştir Bediüzzaman Hazretleri. Bu açıdan düşünüldüğünde, bizi her türlü nimetleri ile kuşatan Rabbimize şükür borcumuz vardır. İşte Berat Gecesi ve emsali gecelerimizde, dualarımızı, niyazlarımızı dergah-ı İlâhiye'ye ulaştırmaktayız. Bediüzzaman Hazretlerinin: "Musibet cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddimesidir" ifadesini göz önünde bulundurup, başa gelen felaketlerde ve musibetlerde de bu noktayı nazarla bakmalıyız. Birinci Cihan Harbi'nin, kader noktasında büyük kusurlar ve günahlara bir keffaret olduğuna dikkat çeker Üstadımız. O musibetin, milyonlarca insanın şehit ve gazi olmak ile mükafatı ile neticelendiğini ve mazinin günahını sildiğine dikkat çeker. Her şeyin kader ile takdir edildiğini hiçbir zaman