Yeni anayasa

Ülke, dünyada demokratik ülkeler grubundan çıkarılır; AYM'nin kaldırılması; şeklen varlığını sürmesi önerilir; hukuk devleti bir yana kanun devleti olmaktan dahi uzaklaşır; keyfi tutuklamalar sürer, bireysel hak ve özgürlükler tehdit altındayken tüm bu gelişmelere yol açmış parti veya ittifakın "sivil, demokratik" yakıştırmasıyla yeni anayasa hazırlama niyet ve amaçlarını en azından sorgulamak, tartışmak gerekir.

Anayasa, devletin şeklini, devletin organlarının kuruluş ve işleyişini belirleyen, yönetimlerle yöneticiler arasındaki ilişkiyi düzenleyen, kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili temel ilke ve kuralları koyan ana kuruluş yasasıdır.

Dünyada ilk yazılı anayasalar ABD (1787), Fransa (1781) XVIII. yüzyıl sonlarında oluşturulmaya, uygulamaya başlanmıştır. Amaç, devletin temel kuruluş ve işleyişiyle ilgili kuralları tek yazılı metinde toplama, kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktır. Yasa ve kararnamelerden daha üstün hukuk belgesi olan anayasa, devlet yetkilerini sınırlayarak, iktidarın hukuka bağlayarak, kişi hak ve özgürlük günü güvence altına alır. Demokrasilerde devletin iktidarını sınırlayarak bireyin hak ve özgürlüğü korumak, anayasal düzenlemelerde ana öğe, güdü oluşturur.

Osmanlı döneminde 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu (Tanzimat Fermanı), 1856 "Islahat Fermanı" ile devleti yeniden yapılandırma süreci başlarken, kişisel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenlemeleri de yapılmış, can ve mal teminatı getirilmiş anayasa olmamakla beraber 1876 Anayasası'nın hazırlanması sürecinin başlangıcı olmuştur.

1876 Anayasası, günümüzde uygulanan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine (CHS) benzerlik gösterse de anayasa, 1909 yılında yapılan değişikliklerle demokrasiye yatkınlık açısından günümüz CHP'sinden ileridir. CHP, 1909 değişikliğiyle 1876 Anayasası'nın gerisindedir.

1876 Anayasası'nın özü, zayıf parlamentoya karşı padişah kişiliğinde toplanan güçlü yürütme erkidir. Padişah, meclisi feshetmekle dağıtmaya yetkilidir. Heyeti Vükela'yı (Bakanlar Kurulu) atar. Bakanlar Kurulu padişaha karşı sorumludur. Bakanlar Kurulu kararı padişahın onayı ile uygulanır. Padişah, yasa gücünde kararnameler, yönetmeliklerle düzenlemeler yapmaya yetkilidir. 1909'da yapılan değişiklikle padişahın yetkileri kısıtlanmış, sürgüne gönderme yetkisi kaldırılmış; Bakanlar Kurulu'nu oluşturma yetkisi başbakana verilmiş; padişahın yetkisi onay düzeyine indirilmiş; Bakanlar Kurulu'nun parlamentoya karşı sorumluluğu esası getirilmiş, bir anlamda başkanlıktan parlamenter sistem geçilmiştir.