Nas yönetim öğütleri

Yüzlerce yıl öncesinden gelen, Çin kökenli yol gösterici, geçerliliği genel kabul görmüş politika; yönetim öğütleri, sorunların çözümüne ışık tutabileceğinden yinelenmiştir."Zaman ufkun bir yıl ise pirinç ek, on yılsa ağaç dik, yüzyılsa insan yetiştir." Özellikle AKP döneminde biz öğüdün tam tersini yaptık. Üretmedik, dikmedik, yetiştirmedik, tamamen tersini yaparak mevcudu da yitirdik, tükettik.Ülke nüfusu 40 milyon dolayında 20 milyon ton buğday üretirken yarım asır sonra nüfus 85 milyon olduğunda, 20 milyon ton buğday dahi üretemiyoruz. Ülke için buğday, mercimek, ayçiçeği yağı ithalatı ayıptır; üretimsizlik, verimsizlik göstergesidir. Bir bakan bu ayıbı bir övünce dönüştürüyor. "Paramız var ki ithal ediyoruz" açıklaması yapıyor. Sanayi ürünü ihraç eden dış ticaret fazlası veririz de ithal ederiz. Biz dış ticaret açığı vererek borçlanarak tarım ürünü dış alımı yapıyoruz. Ülkede ekim alanları daralıyor, verim gereken şekilde artmıyor. Zaman zaman dış ülkelerde tarım için arazi kiralandığı açıklaması yapılıyor. Bilgi kirliliği var, şeffaflık yok. Açıklanan her resmi rakama, verilen bilgiye kuşku ile yaklaşılıyor.Orman varlığımız, yangın, rant uğruna kesim, maden arama alalamasıyla yok ediliyor, çıplak tepeler oluşuyor. Çevrecilerin direnişi olmasa kayıp çok daha fazla olacak. Ekonomide dışsallıklar, sosyal maliyet kavramı vardır. Yok edilen orman, kirletilen çevre ve doğa topluma maliyet olacağı için maden şirketinin muhasebe maliyetine girmiyor ama toplum için madenin değerinden çok daha fazla maliyet oluşturuyor.AKP'nin daha doğrusu Cumhur İttifakı'nın yıkım, tahrip gücü çok yüksek. En büyük tahribat, onarılması en zor en can alacak olanı da milli eğitim, eğitimin kalitesini düşürerek, daha beteri Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti karşıtı bir kuşak yetiştirmeye yönelerek yaptılar. Yeniden kalkınma için yapılması gerekenler,