Arkadaşın borç isterse BES'i bozdurur musun

Bazen duygularımız ve mantığımız karışıyor para konularında. Özellikle söz konusu yakınlarımız olduğu zaman. Gelin başlıktaki bu soruya ne cevaplar verdiniz bakalım.

Dün takipçilerime bir soru sordum. ''En yakın arkadaşınız işini kaybetti ve maddi olarak zor bir dönemden geçiyor. Sizden borç istiyor ve aldığı borcu geri ödeyip ödemeyeceği belirsiz. Tek paranız da 'Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki (BES) hesabınızda. BES birikiminizi bozdurup borç verir misiniz'' İşte bana gelen cevaplardan bazıları:

15 YIL SONRA İADE ETTİ

Zamanında aynı durumda bir arkadaşım BES'ini bozdurup bana borç verdi ve ben ev aldım sayesinde. Asla unutmuyorum bu iyiliğini. 1 ay sonra da borcumu ödemiştim. Üstelik bu iyiliği yaptığını bile unutmuştur. Umarım hep iyiliklerle karşılaşır o da.

En yakın arkadaş zaten bireysel emekliliğimi bozdurmamı istemez

Bu duruma düşmüş biri olarak kesinlikle verirdim. Ateş düştüğü yeri yakar. Para her zaman biriktirilir ama insan biriktirmek daha önemlidir. pKendi adıma kredi çekerim ama BES'i yine vermem.

Vereceğim paranın miktarı elbette önemli. Aynısı yıllar önce benim başıma geldi. Geri gelmemesi pahasına bir adet cumhuriyet altını verdim. Arkasını bile aramadım, 15 yıl sonra iade etti.

DOST KREDİSİ

Birine eğer borç veriyorsam beni sarsmayacak bir miktar oluyor. Bu borcu verip unutuyorum. Ödünç kitap vermek gibi düşünün. Biraz Allah rızası için. Yoksa çok muhtaç olmasa kimse borç istemez. Yüksek miktar borç vermedim ama biri isteyince de gönlü kırılmasın diye hiç geri çevirmedim. Yüzünü eğip elden para istemek hiç kolay değil.

Tabii ki hayır. Verirken iyi, alırken kötü oluyorsun çünkü. Herkes ayağını yorganına göre uzatmayı öğrensin.

Büyük olasılıkla ilk baştan hayır derim. O ısrar ettikçe yumuşarım. Bir bakmışım para gitmiş. Elde bir şey kalmamış.

Para hep kazanılır. Eğer can ciğer yürekten dostumsa neden olmasın Bu çok zor bir soru. Çünkü bireysel emeklilik çok uzun vadeli bir yatırım. BES hesabımı bozdurmazdım fakat dostumun zor durumda kalması da içimi acıtırdı. Sevdiklerimize bazen borç verilir. Ben buna dost kredisi diyorum.

'DÜZE ÇIKINCA VERİRSİN'

Yakın arkadaş tanımınızı sorgulayın. Ben en yakın arkadaşıma böbreğimi bile veririm.

Yapmışlığım var ama 'dostuna para verip düşman olacağına vermeden düşman ol, en azından paran cebinde kalır' desem ve en acı şeklinde yaşasam da veririm.

Borç öyle bir şey ki versen olmaz vermesen olmaz. Borç verirken ben şunu derim. Al kullan, bu para senindir. Düze çıkınca verirsin. Ama içimden vermezse üstünü çizeceğim bir miktar veririm. O vermeden de istemem.

Biz birkaç kız arkadaşız. Böyle zor zamanlarımızda bizi sarsmayacak miktarları birbirimize hediye ederiz. Halim vaktim düzelince mesela bir çocuğu oldu diyelim çeyrek takmam da tam altın hediye ederim gibi.

'GERİ ALMAYACAĞIM KADAR'

Adı üstünde tek param, tek güvencem. Ama borcum vesairem olmazsa elini rahatlatacak kadar yani geri almayacağım kadar verirdim ama diğer türlü tek güvencemi çekip kimseye veremem Bakmam gereken bir oğlum var. İnsanlık ölmüş falan değil, tabii ki yardım ederim, arkadaşıma destek olurum ama her şeyimi kimseye dökemem.