Türk avukatın Gümrük Birliği savaşı: 100 milyar Euro zararımız var tazmin edin

Türklere vizesiz Avrupa mümkün mü Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmadan Gümrük Birliği'ne üye olması nedeniyle uğradığı iddia edilen 100 milyar Euro'yu tazminat olarak talep etmesi mümkün mü Uluslararası düzeyde tanınmış hukukçulardan avukat Selim Sarıibrahimoğlu, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e 14 Kasım'da yazı yazarak Türkiye'nin AB'ye üye olmadan ve ülke yardımı almadan imzalanan Gümrük Birliği anlaşması nedeniyle uğradığı zararların Avrupa Adalet Divanı'nda dava açılmasına gerek kalmaksızın "Adil bir çözümle" tazmin edilmesini talep etti.AVUKAT Selim Sarıibrahimoğlu, "YEDAŞ Davası" adıyla bilinen ve bir Türk rulman fabrikasının Avrupa Adalet Divanı'nda açtığı davanın da mimarı. Bu davada, AB'ye üye olmadığımız halde bir Türk firması ilk kez dava açma hakkı elde ederken, Türk sanayicilerinin Gümrük Birliği uygulamalarından zarara uğramaları halinde AB mahkemelerine başvurabilmelerinin yolu açılmıştı. Avukat Sarıibrahimoğlu, benim ve okurlarımın bu konudaki soruları üzerine şu değerlendirmeleri yaptı.1) Türkiye Gümrük Birliği nedeniyle zarara mı uğradıTürkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşması 1 Ocak 1996'da yürürlüğe girdi. Ülkemiz ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında ortaklık yaratan Ankara Anlaşması'nın, Türkiye'nin ekonomik güvenliği açısından en önemli başlangıcı 1973 protokolüdür. Protokolle, Türk sanayisinin gelişimi için 22 yıl boyunca AB'ye sanayi ürünlerinin sıfır gümrükle girmesi kabul edilmişti. Ancak, Türk sanayisinin AB'yi zorlaması üzerine 1976'da sıfır gümrük uygulaması kaldırıldı. Biz 1976'dan Gümrük Birliği'ne girdiğimiz 1996'ya kadar yaklaşık 20 yıl boyunca sıfır gümrükle sanayi ürünlerimizi AB'ye satarak gelişmekten mahrum kaldık. Sanayi odaları, sanayiciler ve Türk halkının zararının 100 milyar Euro'dan fazla olduğu hesaplanıyor. Bu müthiş zararın talep ve tazmin edilmesi gerekiyor.Haberin Devamı2) Bu konuda Komisyon ve Türkiye ne yaptıKomisyon, Ankara Anlaşması ve 1973 Ek Protokolü konusunda sessiz kaldı. Türkiye, Dışişleri Bakanlığı'nın uyarılarına rağmen itiraz etme, yasal yollara başvurma gibi modern ve yasal yöntemleri kullanmak yerine, 1976 yılında sadece tekstil sektörünü kurtarmak için kendi kendini sınırlayan bir kota uygulaması başlattı.3) Yunanistan'a aynı uygulama yapıldı mıYunanistan da 1971'de 20 yıl boyunca AB'ye sıfır gümrükleme ile sanayi ürünleri satma imkânı sağlayan protokolü imzaladı. AB ülkeleri, Türkiye'de olduğu gibi Yunanistan'dan gelen mallar açısından da bu yüke dayanamadı ve Yunanistan'a karşı önlemler almaya başladı. Ancak, Yunanistan ulusal bir tepki gösterdi. AB'nin aynı talebine karşı 1973'te "OHİ" (hayır) diyerek, konuyu Avrupa Adalet Divanı'na taşıdı.Haberin Devamı4) Avrupa Adalet Divanı Yunanistan yönünden ne karar verdiAvrupa Adalet Divanı, Yunanistan'ın haklı olduğuna karar verdi. 1974 tarihli "Haegeman Kararı" ile AB kotası kaldırıldı. Yunanistan, üyelik sürecinin kalan bütün bölümlerinde sanayi ürünlerini sıfır gümrükle AB'ye ihraç etti. Tek kuruş zarar etmedi.5) Türkiye, Divan'a böyle bir başvuru yaptı mıHayır. Türkiye'de hükümetler bu süreçte Yunanistan'ın yaptığı gibi Avrupa Adalet Divanı'na başvurmadı.6) Yunanistan kararları Türkiye için emsal miAvrupa Adalet Divanı'nın, 1973'te Yunanistan'ın başvurusu üzerine verdiği 1974 tarihli kararı bizim için emsal. İkinci dayanağımız şu. 1978'de Yunanistan, AB'den Türkiye'ye yapılacak 700 milyon Euro'luk "Yatırım Geliştirme Yardımı"nı veto ediyor. AB, sessiz kalıyor. Yunanistan 1984'te yine yardımı veto edince, bu kez AB Komisyonu, Avrupa Adalet Divanı'na, Yunanistan aleyhine başvuruyor. Divan, bu tür mali yardımların veto edilemeyeceğine karar veriyor. Biz diyoruz ki; Divan'ın hem mali yardımların veto edilemeyeceği hem de Yunanistan kararı var. Bizim de Gümrük Birliği'nden doğan zararımızı ve ödenmeyen yardımları faiziyle geri ödeyin. Bize yapılmayan 700 milyon Euro'luk yardımın bile bedeli şu anda 30 milyar Euro. Bu paranın da tazminat olarak ödenmesi gerekiyor.Haberin Devamı7) AB Gümrük Birliği'nden doğan zararımızı karşılamak zorunda mıAnkara Anlaşması'nın 12. maddesi ve protokoller çerçevesinde AB'nin, Türk sanayi ve ticaretini destekleyerek Türkiye'nin ekonomik açıdan daha bağımsız ve istikrarlı bir ülke haline gelmesi yönünde destek olma sorumluluğu vardır. Bu nedenle Gümrük Birliği nedeniyle Türk sanayi ve ticaretinde meydana gelen tüm zararlar AB tarafından tazmin edilmelidir. Yunanlar Avrupa Adalet Divanı'na başvurup aldıkları "Haegeman Kararı" ile Gümrük Birliği'nde aynı haksızlığın kendilerine uygulanmasını önlemiştir. AB bu örnek mahkeme kararına Türkiye açısından uymamıştır. Hem hukuk hem de AB'nin sözleşmenin koruyucusu olduğu açıkça Ankara Anlaşması'nda kabul edilen AB Komisyonu, haksızlık yapmış ve hem Türk sanayisine hem de bizim gibi vatandaşlarına zarar vermiştir. Bu zararın tazminini sanayi odaları, sanayiciler ve tüm Türk halkı talep edebilir.Haberin DevamıTÜRKLERE VİZE HUKUKSUZAVUKAT Sarıibrahimoğlu vize konusunda da AB'ye tepkili: "Türklere vize uygulaması haksız ve