Çanakkale geçilseydi, Ayasofya kapanacaktı!

Bu yıl, şanlı Çanakkale Zaferimizin 107. sene-i devriyesi.Dünya tarihinde görülmemiş bir "En kesif orduların yüklendiği. Bütün akvâm-ı beşerin, Ostralya'yla beraber, Kanada'nın, Hindu'nun, yamyamın, bilmem ne belâsının" harim-i İslâm'a, dersaadete yol bulmak için zorladığı, ama geçemediği Çanakkale Zaferimizin sene-i devriyesi. O ecdat, kanı bahasına, canı bahasına geçirtmedi, geçirttirmedi... Geçebilseydi ne olacaktı Ne olacaktı Asırların teraküm etmiş, hıncını, kinini kusup "Konstantinopolis'in, "İslâmbol" yapılmasının rövanşını alacaklardı. Ne yapacaklardı Belki, Ayasofya'ya yeniden haç takacaklardı. Halife efendimizi ilga edeceklerdi. Padişahımızı sürgün edeceklerdi. Bu toprakları, kanları mukabilinde bizlere vatan yapan, Osmanlı hanedanını, dünkü düşmanları olan ecnebilerin kucağına, sefâlete atacaklardı, iteceklerdi. Camilerimizi, dinî müesseselerimizi târumar edip, yakıp yıkıp, ahır yapacaklardı. Kur'an'ımızı yakıp, lisanımızı, alfabemizi kaldıracaklar, gâvur harflerine zorlayacaklardı. Elbisemize, kıyafetimize, örf ve âdetimize bulaşacaklardı. Belki de, dinsiz nesil yetiştirmek için gayret edeceklerdi. Ve daha ne melânet işler yapacaklardı. Ama muvaffak olamadılar, Allah müsaade etmedi! Bin senedir İslâmın bayraktarlığını yapan, bu necîb millete Allah acıdı. Sonra ne oldu 18 Mart 1915'in rövanşını, tam beş sene sonra, iki gün farkla,