Ankara'da, 70'li senelerdeki bizim talebelik arkadaşlıklarımız bir başkaydı. Onların her biri, ayrı bir değerdi. Ali Öğüten kardeşimiz de onlardan biriydi. Ankara Üniversitesi DTC fakültesinde okuyordu.

Çok muhterem ve sessiz bir kardeşimizdi fakat o derecede de, gayyur, fedakârdı. O senelerdeki anarşi zamanlarında hizmet için her şeye koşardı. AP gençlik ve işçi kollarında beraber koşturmuş, 77 seçimlerinde de, köy köy dolaşmıştık.

1980'deki AP azınlık hükümetinde Devlet Bakanı olan Köksal Toptan'a özel kalem müdürü olmak için arkadaşlarımız "Bu işi sen iyi yaparsın" diye bana bir teklif getirmişlerdi. Ben, çok yanaşmadım, sonra bu iş, Ali kardeşimize havale olmuştu. Ondan sonra devletin çeşitli kademelerinde vazife yapıp en son milletvekili olmuştu.

Bundan birkaç sene evvel, "70'li seneler talebelik" arkadaşlarımız olarak Ankara fidan dershanesinde, yüz civarında kadîm arkadaş bir araya gelmiştik. Ali kardeşimizle de, uzun seneler sonra orada görüşmüştük.

Daha sonra hep irtibat içindeydik. Yeni Asya gazetemizin abonesi ve sohbetlerimizin de müdavimi idi. Yani Asya'nın yolunu takdir ve tebrik ederdi.