Bel çevreniz kaç santim

Şubilgi bilimsel olarak da kesinleşti: Bel çevremiz büyüdükçe sağlığımız bozuluyor. Hastalanıyor, kötü yaşlanıyoruz. Ömrümüz bile kısalabiliyor. Binlerce araştırma bize net ve açık olarak gösterdi ki: "Bel çevremiz büyüdükçe şeker hastalığına (tip 2 diyabet), yüksek tansiyona (hipertansiyon), kalp hastalığı ve felç gibi problemlere yakalanma riskimiz artıyor. Aşırı bel kalınlığının Alzheimer dahil her türlü bunamaya ve bazı kanserlere de (prostat, kalınbağırsak, karaciğer, meme, böbrek) zemin hazırladığı net ve açık olarak biliniyor."HATIRLAYALIM: Pandemi sürecinde COVID-19 nedeniyle yaşamlarını kaybedenlerin çoğunluğunu da bel çevresi geniş, göbekli, kronik hastalar, insülin dirençliler, diyabetliler oluşturdu. Özetle "bel çevresinin genişlemesi sadece estetik bir problem değil, yaşamsal bir sorundur." Bu nedenle yaşımız ne olursa olsun bel çevremizi yakından izlemek, her ay dikkatle ve doğru bir şekilde bel çevremizi ölçmek çok önemli bir "iyi hayat" ayrıntısıdır. "Peki, ideal bel çevremiz kaç santim olmalı" diyorsanız, buyurun... ÖNEMLİ BEL ÇEVRENİZ BOYUNUZUN YARISINI GEÇMESİNİNGİLTERE'deki kamusal bir sağlıklı yaşam organizasyonu (NICE) sağlıklı kişilerde bel çevresi genişliğinin ideal ölçüsünün ne olması gerektiğini açıkladı. NICE'a göre sağlıklı her yetişkin, sağlık risklerini azaltmak için bel çevresi genişliğini boyunun yarısından daha az tutmak zorunda. NICE'ın hazırladığı bu yeni raporda, "bel çevresini izlemek, tartıyıvücut ağırlığını izlemekten de vücut kitle indeksini (BMI) takip etmekten de daha güvenli" bir sağlık yaklaşımıdır. NICE uzmanları bize diyor ki: "Bel çevresinin genişlemesi karın içindeki organlarda (karaciğer, pankreas) ve bu organları çevreleyen boşlukta, ayrıca 'omentum' olarak bilinen özel bir karın içi yağ deposunda aşırı yağ birikiminin varlığı anlamına geliyor. Bu aşırı yağ birikimi ise ürettiği, iltihabi moleküllerle kronik hastalıklara zemin hazırlıyor." İYİ BİLGİ YENİ BİR UZUN ÖMÜR TAKVİYESİ: NADNMN BU köşede sık sık konuk ettiğim Harvard Tıp Okulu hocalarından "uzun ömür ustası" Dr. David Sinclair, son yıllarda üst üste yayımladığı podcastlerde "NAD (Nikotin Adenin Dinükletid)" veveya onun öncüsü "NMN (Nikotin Mono Nükleotid)" takviyesinin önemine vurgu yapıyor. Dr. Sinclair'e göre, NAD seviyelerimiz yaşla birlikte giderek azalıyor. Örneğin 50 yaşımıza geldiğimizde 20 yaşında sahip olduğumuz NAD seviyelerimiz neredeyse yarıya iniyor. Oysa NAD'ye son nefesimize kadar ihtiyacımız var. Zira "uzun ömür genleri" olarak da bilinen ve bize "yaşlanmaya bağlı bozuşmalar ve kronik hastalıklara karşı güçlü bir korunma sağlayan" mucize genler "sirtuin genleri"nin etkili çalışabilmeleri için NADNMN'ye ihtiyaç var. Dr. Sinclair diyor ki: "Vücudumuzu savunma modunda tutabilmek, koruyup kollamak, güçlü kılmak... Bitmedi! Son nefesimize kadar ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi aralıksız üretebilmek için sirtuin genlerinin aktifleşmesine ve o genlerin aktifleşmesi için de NADNMN desteğine ihtiyacımız var."Dr. Sinclair'e göre sirtuin genleri için NADNMN takviyesi mitokondrilerin