Ehlikitap inanışları İslam düşmanlığına göre nasıl yapılandırıldı

Yazımızın başlığı, İslam'a düşmanlık esasında, geçmişte münferiden Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa (Ehlikitaba), bugün ise Siyonist Hıristiyanlığa mahsus, başlangıcından beri hiç kesilmeyen, günümüzde daha da azgınlaşarak devam eden bir süreci ifade etmektedir.Ehlikitabın İslam düşmanlığı, Peygamberimiz Aleyhisselam'ın daha doğumundaki peygamberlik alametlerinin tespitiyle uç vererek, onun risalet görevini beyan ve kendi şeriatını tebliğ ettiği günlerde aleniyet kazanmıştır ki, bu düşmanlığın, Mekke merkezli orta ve güney Arabistan müşriklerinin düşmanlığından mahiyet ve yöntem itibariyle büyük oranda farklı olduğu da bilinmektedir.Söz konusu farkı ana hatlarıyla hatırlatacak olursak:Müşrikler, Hz. İbrahim'in (a.s.) Mezopotamya Akdini, aynı zamanda Mekke'nin de kurucusu olan ataları Hz. İsmail (a.s.) üzerinden asabiyet ve Beytullah'ın kutsiyeti, hac, tavaf vb. asli muhtevası, formları büyük oranda bozulmuş bulunan gelenekler yoluyla kısmen bilmelerine rağmen, putlara tapmaları nedeniyle şirk içinde olmaları bakımından Ehlikitaptan ayrıştıkları kadar, mevcut toplumsal statülerini ve ekonomik ilişkilerini koruma kaygısıyla da yine Ehlikitaptan ayrışırlar.Benzer nedenler Ehlikitap için de büyük oranda geçerli olmakla birlikte, onlar için asıl fark muharref kitaplarını ve özünü kaybederek geleneksellemiş dinlerini muhafaza etme kaygısından doğmuştur.Diğer bir söyleyişle Mekkeli müşriklerin İslam düşmanlığı manevi olmaktan çok maddi nedenlere dayanırken, Ehli kitabın düşmanlığı hem manevi (moral) hem de maddi nedenlere dayanmaktadır.Nitekim bu fark, müşriklerce de gözetilerek, Peygamber Aleyhisselam'ın vahiy vurgusuna karşı puta tapmayı meşrulaştırmak için kimi deliller üretmelerine sebep olmuştur.Bunun tipik örneklerinden birini Mehmet Asım Köksal, İslam Tarihi'nde şöyle iletmiştir:"(Peygamberimiz Aleyhisselam bir gün Mescid-i Haram'da müşriklerin ileri gelenlerinden bir gruba, puta tapanların cehenneme atılacaklarına dair Enbiyâ suresinin 98-100. ayetlerini okuyunca) Putları aleyhinde okunan ayetler Kureyş müşriklerinin çok ağırına gitti.O sırada oraya Abdullah b. Zibarâ geldi.Cemaatin susup durduğunu görünce: 'Neye daldınız!2 Sizin neyiniz var' diye sordu.Velid b. Mugire: 'Biraz önce, Abdulmuttalib'in oğluna karşı Nadr b. Hâris ne kalkabildi ne oturabildi: Muhammed, bizim taptığımız şu ilahların Cehennem odunu olacağını söyledi' deyip Peygamberimiz Aleyhisselam'ın söylediklerini nakledince, Abdullah b. Zibarâ:'Vallahi, O'nu bulsaydım, kendisiyle tartışmaya tutuşur ve muhakkak davayı ben kazanırdım! Sorunuz Muhammed'e' dedi, 'Allah'tan başka, tapılan her şeyle, onlara tapan herkes Cehennem'de midir Öyle ise biz meleklere tapıyoruz. Yahudiler Üzeyr'e tapıyorlar. Hıristiyanlar Meryem oğlu İsa'ya tapıyorlar. Bunlara ne diyeceksin bakalım" Velid b. Mugire ile yanında bulunanlar, Abdullah b. Zibârâ'nın sözünü, dayanılacak ve davayı kazandıracak en sağlam bir delil saydılar."Ehlikitab'ın