Din savaşlarından, insanlık savaşlarına

Hz. Âdem'den beri devam edegelen iman ve küfür mücadelesinde gâh küfür galebe etti, gâh imân, netice de imtihan... İlâ-nihaye, kıyamete kadar devam edecek.Nemrut'lar, Firavun'lar, Deccal'ler bazı asır tahtında oturup, esfel-i safilin çukurunda mağdup ve dallin, İbrahim'ler, Musa'lar, İsa'lar (Aleyhimüsselâm) "sıratelmüstakim" çizgisinde imân tahtında oturup "enamte aleyhim" sırrına mazhar oldular. Binlerce sene böyle Nur ve zulmet, fecrmağrip arasında deveran etti. Tâ ki, vedâ tepelerinde "Telael bedru", şems-i tâbân gibi, Doğu ve Batıyı kaplayan bir Nur ile insanlığın üzerine Nur Muhammed'in (asm) doğması, Kisra saraylarının 14 şerefesi yarılıp, damının çökmesi, Kâbe'nin içindeki putların yıkılması, bin yıldır yanan Mecusi ateşinin sönmesi vb. gibi bir çok hâdisenin zuhuruyla dünya, karanlıktan aydınlığa çıktı. Doğduğu ve gelecek asırlara saadet getiren Nur-u Muhammed (asm), her bir asrı bir müceddidin taht-ı riyasetinde nurlandırmış, küfür onu söndürememiş, ancak zulümle tecavüz yolunu seçmişti. (Haçlı seferleri, Moğol-Mançur gibi) 13 asrı böyle şereflendiren İslâmiyet, kalplere ziya neşrederken pusuda bekleyen düşman, fen ve felsefenin tasallutuyla tek gözlü deccaliyete zemin hazırlamış, direkt inkâr-ı uluhiyet cüretkârlığıyla kâinatı hiddete getirerek gadab-ı İlâhiye'ye vesile olacak, kıyameti kopartacaktı. Tam bu esnada, nasıl ki deccallerin reisleri olan yalancı Mesih'ler ortaya çıkmışken, her Firavun'a bir Musa gönderen Rahmet-i İlâhî, "enamte aleyhim" kervanının "son hâmil-i zîsaadeti" olan hakikî beklenen Mesih'i de beraberinde gönderdi. Elbette yapılan tahribat büyük olduğundan her iki fikrin çarpışması seneler sürecekti. Ve o iki çarpışma geçtiğimiz asrı kendisiyle meşgul ederken, İkinci Dünya Harbi'ni patlatmış, milyonlarla insanı heder etmişti. Hz. İsa'nın (as) vekâletini dâvâ eden bir devlet o istilâcı fikri durdurmuş, dünyayı kasıp kavuran Deccaliyet hızını kesmiş, 2. Dünya Harbi'nden sonra tecavüz yerine soğuk savaşa bırakmış, dolayısıyla o bloka karşı, ehl-i kitabın kurduğu NATO'yu netice vermişti. Batıda Almanya, güneyde Türkiye (Menderes) sedd-i Zülkarneyn gibi bir hilâl şeklinde Deli Petro'nun hâyali olan sıcak denizlere inme hâyaline ket vurmuşlardı. Bütün bu soğuk savaş dönemlerinde SSCB hem içerden kapıları kilitlemiş hem de dünyadan tecrid yemişti. Türkiye'de ise Nur Talebeleri yaptıkları hizmetle (özellikle siyasî alanda) Rusya'ya bağlanma risklerini ortadan kaldırmışlardı. Avrupa'da ise Hz. İsa'nın (as) vekilleri o Soğuk Savaş'ı kazanmış, Polonya'da Leh Valesa gibi kahramanlarla Sovyet Rusya'nın dağılmasına, başta Türkî Cumhuriyetler olmak üzere bir çok devletin doğmasına sebep olmuşlardı. Kısaca 90'lara geldiğimizde komünizm çökmüştü. Ancak komünizm çöktü diye küfür boş duracak mıydı YA OLİGARK