CHP'de değişim sesleri

Milli takımın başarılı iki yardımcı antrenörü vardı; biri Rasim Kara, Beşiktaş'ın başına geçti, diğeri Fatih Terimdi, o da Galatasaray'ın teknik direktörü oldu.O sene puan puana GS şampiyon, BJK ikinci oldu. Rasim Kara başarısız diye takımdan gönderildi. Fatih Terim ise uzun seneler GS ve Milli Takımın başında kaldı, hatta yurt dışında çalışıp birçok başarıya imza attı ve imparator lâkabını aldı. Tali böyle bir şeydir işte. Bazen ufak bir fark senelerce önünüzü açar, sizde de kabiliyet varsa uzun seneler lider kalırsınız. Türkiye travmatik bir seçim takvimi yaşadı. Önce 6 Şubat'ta Güneydoğu ve Akdeniz'i vuran depremler zinciriyle sarsıldı. On binlerce insanımızı kaybedip yüzbinlerce yıkılan evlerin altında yaşanan can pazarı ve yardım kaosu altında ihtiyaçların devasa boyutlarda olması nazarları bölgeye çekti. Daha sonra göçlerin yaşandığı bir tabloda, nüfus kaymaları ve mülteci doldurmalarıyla sunî seçmen listeleri, milyonlarca oy pusulası dedikoduları içinde bir seçime gittik. Her şeye rağmen adaletsizliğe ve zulme dur diyecek Millet İttifakı'nın, kamuoyu araştırmaları ve saha çalışmaları verileriyle kazanacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak 14 Mayıs'ta parlamento çoğunluğunu Cumhur İttifakı'na kaptıran Millet İttifakı, bütün gücünü cumhurbaşkanlığı seçimine harcadı. 1. turda hiçbir aday yüzde 50'yi aşamayınca iş ikinci tura kaldı. İkinci tur, yani 28 Mayıs'ta da 2 puanla cumhurbaşkanlığını alamayan Kemal Kılıçdaroğlu, günah keçisi ilân edilip başarısızlığın faturası ona kesildi. Tabii hazır pusuda bekleyen Kılıçdaroğlu muhalifleri salvo atışlarına başladılar. Kazanacak aday tartışmaları yeniden alevlendi. Güya İki büyükşehir belediye başkanlarından biri olsaymış kazanacakmış! Halbuki, devletleşmiş ve memleketin bütün imkânlarını seferber etmiş, seçim kanunuyla sağ seçmeni kararsız bırakmış, çeşitli ayak oyunları ve iftira kampanyalarıyla milliyetçi oyları metazori kendine çekmiş, parti devletini yenebilecek çok az misal var. O da yüzde 6070 oy gelmesi şartıyla... Ki beklentiler