İŞÇİ: VERGİ DİLİMİ ARTSIN İŞVEREN: PRİMİ İŞÇİ ALSIN

Asgari ücret halen brüt günlük 447,15 TL, aylık brüt 13.414,50 TL ve net 11.402,32 TL olarak uygulanıyor. Yeni yılın asgari ücreti ise bu ayın sonuna kadar netleşecek. Toplantılarda öne çıkan talepler ise SGK'ya ödenen primin işçiye verilmesi ve vergi dilimlerinin yükseltilmesi. İşte işçi ve işveren taleplerinin ayrıntıları...

Asgari ücret tespit komisyonu iki kez toplandı. Toplantılar neticesinde henüz bir rakam telaffuz edilmedi. Ancak işçi ve işveren kesiminin talep ve önerilerinden bazıları kamuoyunun gündemine düştü. İşçi kesiminin vergi dilimlerinin yükseltilmesi talebini ilettiği, işveren cephesinden ise işçi adına devlete yapılan prim ödemelerinin işçiye verilmesi önerisi sunulduğu belirtiliyor. Peki bu iki senaryo ne anlama geliyor

SGK PRİMDEN VAZGEÇER Mİ

Kamuoyunun gündemine gelen ve işveren cephesinin önerisi olduğu söylenen işçi adına SGK'ya ödenen primlerin bir bölümünün ücrete yansıtılması önerisi şu şekilde işleyebilir: İşveren işçinin brüt ücretinden yüzde 14 prim kesip bunu SGK'ya ödüyor. Bu primin örneğin yüzde 4'ü SGK'ya ödenmek yerine işçiye verilirse, bu durumda asgari ücretlinin eline geçecek rakam yüzde 4 oranında artacaktır. Yani bugünkü rakam üzerinden hesap yaparsak asgari ücretlinin eline net geçen tutar 11.938,91 TL'ye ulaşacak. Ancak bu durumda SGK'nın prim gelirleri de yüzde 4 azalacak.

KAYIP FAZLA OLABİLİR

Diğer yandan bu uygulama yalnızca asgari ücretliler için değil tüm ücret düzeyleri için uygulanırsa toplamda SGK'nın prim kaybı çok yüksek miktarlara ulaşacaktır. 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla 4A'lı sigortalı sayısı 18.8 milyon. Her sigortalıda SGK'nın prim kaybının en az 536.5 TL olduğunu hesaplarsak toplamda SGK'nın prim kaybı ayda 10 milyar TL'yi geçiyor. SGK'nın toplam prim gelirinin eylül ayında 132 milyar TL olduğunu düşündüğümüzde yüzde 10'u aşacak bir prim kaybının sürdürülebilir olmayacağı görülüyor.

İŞÇİ TALEBİ KABUL GÖRÜR

İşçi cephesi ise iki yıldır komisyonda vergi dilimleri ile ilgili önerisini iletiyor. 2002 yılında ilk vergi dilimi asgari ücretin 17 katıydı. Bu nedenle de asgari ücretlinin yıl içerisinde vergi dilimi farklılaşmıyor ve eline geçen net rakamda azalma olmuyordu. Ancak şu an ilk vergi dilimi asgari ücretin 5.5 katı. Bu nedenle asgari ücrete kadar tüm gelirler, vergiden muaf olsa da fazla mesai yapan asgari ücretlinin ya da prim ya da ikramiyeye hak kazanan asgari ücretlinin eline geçen net rakam asgari ücretin altına inebiliyor. Asgari ücretin biraz üzerindeki işçiler için ise ocak ve haziran ayı maaşları arasında bile fark oluşuyor.

İŞVEREN DE İSTİYOR

Bu nedenle işçi cephesi ilk vergi diliminin yine asgari ücretin 12 katından başlamasını ve asgari ücretliler ile birlikte çalışanların vergi dilimi nedeniyle kayıp yaşamamasını talep ediyor. İşveren de hemfikir. İşçiden kesilecek Gelir Vergisi'nin farklılaşması işvereni de asgari ücretin altında ücret ödemek durumunda bırakabiliyor ve idari para cezaları olabiliyor.

50 ARTIŞLA 17 BİN TL OLUR

Asgari ücret için önümüzdeki hafta karar haftası. En az yüzde 50'lik bir artış beklentisi var. Bu oranda bir artış gerçekleşirse asgari ücretlinin eline geçecek net rakam 17 bin TL'yi aşacak. İşveren de bu düzeyde bir artış halinde halihazırda 500 TL olarak uygulanan asgari ücret desteğinin 1.000 TL'ye yükseltilmesini isteyecektir. Bu rakamların bir geçerli olabilmesi ise enflasyonun kontrol altına alınması ile mümkün olacak. Bu nedenle asgari ücretteki artış sonrası ekonominin gidişatı da en az asgari ücret miktarı kadar önemli olacak.