Dağılan aile sayısı gün geçtikçe çoğalıyor (2)

"Onlar sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz." (Bakara 187)

İslam Dini, toplumun huzur ve selameti için evliliği teşvik edip, kolaylaştırılmasını emreder.

Bunun zorlaştırılmasını, imkân bulunduğu halde geciktirilmesini ise hoş karşılamaz, meneder!

"Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık" buyurularak insan neslinin çoğalması ve hayatlarının sağlıklı bir şekilde devam etmesi için aile yuvasının kurulmasını gerekli kılar. Bu da ancak İslam'ın koyduğu prensip olan nikâhla olabilir.

Zira nikâhsız birliktelikler, nesli ve toplumu ifsat eder, yıkar ve yok eder.

Onun için Allah ve Resulünün çizdiği esaslara bağlı sahih bir nikâh akdi ile evlilik olmalıdır.

Zira insanlığın huzuru, aile kurmakla ancak sağlanabilir. Bizi yaratan Rabbimiz, bunu en iyi bildiğinden şöyle buyurur:

"Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir..." (Rum 21)

"Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı ve sizi temiz gıdalarla rızıklandırdı" (Nahl 72)

Peygamber (s.a.s.) de şöyle buyurur:

"Üç şeyi geciktirmeyin. Vakti gelince namazı, hazır olunca cenâzeyi ve denk birini bulunca bekârı evlendirmeyi."

"Kimin evlenmeye gücü yetiyorsa evlensin. Çünkü evlilik, gözü haramdan alıkoyar ve iffeti en iyi şekilde korur"

"Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetimi uygulamayan benden değildir

İşte İslam dini, aile yapısına böyle ihtimam gösterir.

Önem atfedilen ailenin dağılmasını ne Allah Teâlâ ne Resulullah (a.s.) hoş karşılamaz!

Nikâhsız birlikteliklere gelince toplumu ve insan neslini yok eder ve insanlığı helake sürükler!

Bu sebeple olsa gerek, şeytanın en çok uğraştığı işlerden biri de evlilikleri bitirmektir.

Bir hadiste anlatıldığı üzere "İblis, yapacakları kötülükleri yapmak üzere avanesini sağa sola gönderir Hepsi yaptıklarını anlatmak üzere İblis'in yanına gelir. (Onlardan biri) 'Falan adamı, karısından boşayıncaya kadar onun yakasını bırakmadım.'deyince" Şeytan, bundan çok memnun kalır ona iltifatlar yağdırır, yanı başında ona yer açar

Şeytan da bilir ki, burada yapılan iş, sadece karı-koca arasının bozulması değildir. Her iki tarafın akrabalarını, çocuklarını derinden etkileyen, toplumsal huzursuzluğu doğuran büyük bir iştir bu!

Dolayısıyla, boşanmayı kolaylaştıranlar, ona sebep olanlar; uzlaşma mümkünken sabredemeyip boşanma yolunu seçenler, en çok şeytanı sevindirmiş olurlar.

Haliyle şeytanı sevindiren de Rabbinin sevgisini kaybeder, gazabını üzerine çeker!

Ha! Şu da bir gerçektir!

İslam dini nikâhı helal kıldığı gibi şartlar dâhilinde boşamayı da helal kılmıştır. Ancak Allah'ın en sevmediği helal iş, boşamadır!

Efendimiz (s.a.s.):"Allah'ın, helal kıldıkları arasında en sevmediği şey talaktır."

"Evleniniz, boşanmayınız!.. Zira boşanma dolayısıyla Arş titrer" buyurur.

İslam, boşama hakkını, güçlü dirayetinden dolayı erkeğe verir.

Kadın, yaratılış itibariyle erkeğe göre daha zayıf ve fevri hareket etmeye meyilli yaratıldığından bu hak ona verilmemiştir.

Ve İslam, evliliğin sorunları varsa evvela merhale merhale çözüm yoluna gidilmesini tavsiye eder. Evlilik hayatının sürmesi zorlaştığında ise üç talakla boşama yolunu ortaya koyar.