Nuri Kayış

Yeniçağ

Adli kontrol ve şartlı salıverme, adalet sisteminin yaraları oldu

Adli kontrol şartıyla serbest bırakma "Tutuklama nedenlerinin varlığına rağmen şüpheli veya sanığın bazı şartlara uyması istenerek serbest bırakılması" diye tanımlanabilir.Örnek verecek olursak:Hâkim, tutuklama yerine sanık ya da şüpheliyi belli aralıklarla karakola gidip imza verme ve yurt dışına çıkış yasağı gibi şartlarla evine gönderebiliyor.Ev

Sokağın nabzı nasıl atıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in iktidar olduklarında bir litre rakının fiyatını 140 liraya indireceklerini açıklamasıyla ilgili sokak röportajları yapılsa alacağımız yanıtlar ihtimal ki şöyle olurdu:Alkol bağımlısı: Ben Özgür Abimi böyle bilmezdim. Harbiden sıkı adammış. Demek akşamları mahzun bırakmayacak bizi. En derin muhabbetlerimle selamlıyoru

4 büyüklerin transfer çılgınlığı

Bizim 4 büyüklerin, yani Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor futbol takımlarının yönetiliş tarzına şaşmamak mümkün değil.Çoğu çaptan düşmüş ya da sakat oyuncuları takımlarına getirmek için milyarlar harcıyorlar.Son 10 yılda transfere 3 milyar 533 milyon Euro ödemiş 4 büyükler.Sadece 2023-2024 sezonu için yaptıkları transferler için öde

Önce iyileştirdiler, sonra öldürdüler

Bundan tam 63 yıl önce, yani 17 Eylül 1961...Askeri darbeyle düşürülen ve düzmece bir yargılamayla idam cezası verilen Başbakan Adnan Menderes'in infazının yapıldığı tarih...Bir gün önce Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilmişler ancak intihar amacıyla aldığı ilaçlar nedeniyle yatağından kalkacak hali olmaya

12 Eylül için neler yazmışlardı

12 Eylül askerî darbesini o günün ünlü köşe yazarları nasıl yorumlamıştıBu sorunun yanıtını gazeteci Mine Söğüt'ün "Darbeli Kalemler-Askerî Müdahalelerin İlk Haftasında Yazılan Köşe Yazılarından Seçmeler" kitabında buldum.Birkaçını paylaşayım.Örneğin Refik Erduran 13 Eylül 1980'de Milliyet'te şöyle yazmış:"Başka ülkelerde yönetim olağanüstü bir yol

Tarihimizin en acı günlerinden biri

İki gün sonra 12 Eylül 1980'deki askerî darbenin 44'üncü yıldönümü.Ordunun emir-komuta zinciri içinde "ülkeye adalet, hukuk, insan hakları, barış ve huzur getirmek amacıyla" yaptığı o darbe çok büyük acılara neden oldu.Mehmet Ali Birand, Hikmet Bilâ ve Rıdvan Akar'ın hazırladığı "12 Eylül-Türkiye'nin Miladı" belgeselinde yer alan bilgilere göre bin

Bir darbecinin anlattıkları

Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninin ardından programda olmadığı hâlde kılıçlarını çekip yemin eden ve slogan atan teğmenlerin bu hareketi mezuniyet sevincine, mutluluğuna, coşkusuna bağlanabilirdi, bir sivil üniversiteden mezun olan gençlerin keplerini havaya atarak şarkılar söyleyip danslar etmesine benzetilebilirdi.Ama tarihimizde askerî öğ

Komutanın adı silindi, işadamının adı yazıldı

Kurtuluş Savaşı'nın önemli isimlerinden 57. Piyade Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey'in trajik öyküsünü yazmıştım geçen hafta.Okumayanlar için hatırlatayım:Balkan ve Çanakkale Savaşlarında mücadele eden Reşat Bey, Kurtuluş Savaşı'nda da birçok muharebe kazandıktan sonra Çiğiltepe'nin düşmanın elinden kurtarılmasında görevlendirilmişti.Komutanlarına

Mezun veremeyen okul

Kurtuluş Savaşı'nın en kanlı günleriydi.Düşman ordusu Anadolu'da hızla ilerliyordu.O günlerde Kayseri Lisesi'nin son sınıf öğrencileri topluca müdüre giderek, "Biz gönüllü olarak savaşa katılmak, ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmek istiyoruz" dediler.Müdür Bey şaşırmıştı.Karşısındaki çocukların çoğu 15-16 yaşlarındaydı.En büyükleri 17'sine y

Komutanın trajik vedası: Bir onur intiharı

27 Ağustos 1922Kurtuluş Savaşı'nın en zorlu günleriYer: Afyon-ÇiğiltepeGünlerdir emrindeki askerlerle işgalci Yunan kuvvetlerine karşı savaşmakta olan 57. Piyade Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey siperlerden birine girdi, masanın üstünde duran kâğıda "Muvaffakiyetsiz beni hayatımdan bizar etti" diye yazdı, kâğıdı katlayıp cebine koydu, tabancasını k