Kedi eti bile yedik

Domuz, at, eşek eti yediğimizin resmî açıklamalarla ortaya serildiği bugünlerde Türk gazetecilerin Çin'de bilmeden ayıla bayıla nasıl kedi eti yedikleri geldi aklıma.

Turgut Özal, Başbakanlık yıllarında Çin'e de gitmişti.

Geziyi izleyenler arasında Dünya gazetesinden Ayşe Kulin de vardı.

Yıllar sonra öykücü ve romancı olarak ünlenen Kulin, o geziyle ilgili bir anısını "Hayal" kitabında şöyle anlatmıştı:

Katıldığımız bir öğle yemeğinde yağlı kâğıtlara sarılı bir yemek servis etmişlerdi.

Önce hepimiz balık buğulama zannetmiştik.

Yağlı kâğıdı açtık. Sebzeli sosun içindeki beyaz etli nesne balık desem değildi, et için fazla beyazdı, en çok tavuğu andırıyordu fakat oldukça sertti.

Kesemeyince, neme lazım, ben yemedim.

Çin'e gitmeden önce mutfak alışkanlıkları hakkında çok yazı okumuştum. Fareden köpeğe her türlü hayvanı ve böceği yediklerini biliyordum.

Masadakiler daldılar yemeğe. Ne olduğunu anlayamayıp birbirleriyle et mi balık mı yoksa tavuk mu geyiği yaptılar bir süre.

Sonra bize servis yapan Çinli kıza sordular işaret diliyle.

Kız bir eliyle kafasına iki kulak, diğer eliyle poposuna bir kuyruk yaptı ve miyav dedi.

O anda masadan öğürtü sesleri yükseldi.

Ağzını eliyle kapatıp tuvalete koşan da vardı, ağzındakini tabağına tüküren de, tabağını masanın ortasına iten de.

Çinli kızın çizgi gözleri bir çift yuvarlak olmuştu. Ne olup bittiğini hiç anlayamamıştı."

...

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sayfalar dolusu açıkladığı taklit ve tağşiş listeleri veganları yani hiçbir hayvansal ürünü yemeyen sadece bitkisel ürünlerle beslenenleri haklı çıkarmışa benziyor.

Bir vegan okuyucum gönderdiği mesajda bakın neler diyor:

"Hayvanlar dünyayı birlikte paylaştığımız canlılardır.

Daha güçlüyüz diye onları öldürerek etlerini yemek, derilerinden, yünlerinden yararlanmak insafsızlıktır, vicdansızlıktır.

Bir insanı öldürüp yemek neyse bir tavuğu, bir kuzuyu, bir koyunu, bir keçiyi, bir balığı, bir domuzu, bir atı, bir eşeği ve bilumum diğer hayvanları öldürüp yemek de aynı şeydir.