Risale-i Nurlar ve İslam dünyasındaki önemine bir bakış -1

İslamiyet'in özü olan Kur'an referanslı, sünnete uygun olarak Risale-i Nurların iman cereyanındaki yaptığı inkılaplar sadece Türkiye'de mâkes bulup kalmıyor. İslam aleminde ve dünyada da gündem olmaya devam ediyor.

Modern dünyanın bu çok çapraşık, çarpık ve karışık hayatı içerisinde insanların birçok problem ve çıkmazı oluştu ve oluşmaya devam ediyor. Şaşkınlık içerisinde ilim adamları ve aklı başında siyasetçiler bu çıkmazlara bir yol arama gayretindeler.

Ama usul tespitleriyle de, akıl ve inançtan uzak arayışlar maalesef sonuç değil işi daha da karmaşık hale getiriyor. Bunun için ne mutlu Risale-i Nûr gibi bir manevi Kuran tefsirine muhatap olanlara!

Risale-i Nur Külliyatının; şahsî, aile ve toplum hayatındaki müspet ve mantıki tespitleri gündemdeki yerini koruyor. İlim çevrelerinde mâkes buluyor, ilgi görüyor. Şubat 2009 tarihinde kalabalık bir Nur grubuyla Mısır'ın başşehri Kahire'ye gitmiştik. On günden fazla oralarda kaldık. Kahire'yi gezdik. Nil nehrinde seyahat ettik. Hz. Musa'nın (as) Tur Dağındaki makamına çıkmak nasip oldu.

Bu konuda bizzat yaşadığımız bazı hatıraları yeniden paylaşmanın dikkat çekip faydalı olacağı ümidiyle aktarmaya çalışayım. Bir otelde organize edilen ve yedi saat devam eden bir konferansa Yeni Asya okuyucusu on yedi abi-kardeş ile iştirak etmiştik.

EZHER ULEMASININ TESPİTLERİ

Rahmetli Mustafa Sungur Ağabey ve bazı değerli ağabeyler de o konferanstaydı.

EL EZHER ÜNİVERSİTESİ'nin eski rektörü Ahmet Ömer Haşim başta olmak üzere EZHER ÜNİVERSİTESİNDEN yedi değerli alim bu konferansta konuşmacı ve tebliğ sunucu olarak bulunuyorlardı.

Çok ilmî, doyurucu, harika tespitler yapıldı. Bu değerli insanların, ilim adamlarının Risale-i Nur ve üstat Bediüzzaman hakkındaki tespit ve hayati yorumlarını not etmiştim. Önemine binaen o gün tuttuğum notları sizlerle paylaşmak istedim:

Mısır'ın başşehri Kahire'de, Risale-i Nur Araştırma Merkezi ile Mısır İslâm Edebiyatçılar Derneği'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği "Uluslararası Bediüzzaman Kahire Sempozyumu" büyük bir alâka ve teveccühe medar oldu.

Sempozyumun o yılki konusu: "RİSALEİ NURUN ASRIMIZA DİNİ HİTABETİ" idi. Bediüzzaman'ın talebelerinden Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Mehmet Fırıncı'nın da katıldığı sempozyuma, sunucu olarak Ali Katıöz'ün yanında Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen yüze yakın nur talebesi de iştirak etmişti.