İnançsızlık tamiri zor bir yara

Ülkemiz dünya tarihinde görülmemiş bir büyük deprem faciasını yaşadı. Bu musibet çok büyük dersler ve ibretler bıraktı.Depremin artçı sarsıntılarının korku ve endişesinden daha tehlikeli olan imansız ve inançsız olmanın enkazıdır. Rabbim insanlığa ve hiçbir insana bu zehiri tattırmasın. İnsanlık için mutlu ve saadetli yaşamak ancak iman ile mümkündür. Her türlü musibette alınacak ders ve ilâhî emre uyma önemlidir. İmansızlık enkazının dünya ve ahiret için, tamiri imkânsız bir yara ve maraz olduğu anlaşılır. Allah'ı ve maneviyatı hesaba katmayan kalpler en büyük enkaz dehlizindedirler. İnsanoğlunun başına ne gelirse gelsin, inançsızlık, yaratılışa ve fıtrata uygun hareket etmeme ve dünyevileşmedir. Yeni Asya Cemaati, başta yönetim kurulu olarak tümüyle depremden zarar görenlerle devamlı irtibat halindedir. Bu büyük deprem faciasında bazı arkadaşımızı ahiret yurduna gönderdik. Makamları cennet olsun inşallah. Geride kalanlar için elimizden ne gelirse destek olmaya devam edeceğiz. Gün kardeşlik hamiyet, cömertlik ve himmet günüdür. İşte bu birlik ve beraberliğimizin inanç ve saadetiyle bu satırları yazıyorum. İman ve İslamiyet konusunda nasipsiz olanlar hep zarardadır. Bu topraklar bin yıldan beri İslâmiyet'e ana yurtluk yapan bir mübarek vatandır. Bağrında binlerce şehit taşıyan bu topraklarda maneviyatın mayası hala devam etmektedir. Bu büyük ilahî ikazdan sonra bu topraklarda yaşayan her insan, iman yolunda ciddi bir gayret, her ne makamda olursa olsun sorumluluğunun ağırlığında bu güzel vatanın büyük bir nimet olduğunu, onda yaşamanın bir vebali ve miras hukuku olduğunu bilerek hareket ederse o zaman gelecek nesillere ve bu vatana en azından faydası dokunmuş olur. Bu büyük faciayı ve musibeti şahsi, siyasi