Tahran değil, Astana Zirvesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran ziyaretini ele almadan önce, 'ahvâl ve şerâit'e bakalım. Zihnimiz Suriye'deki müstakbel harekâta kayabilir. O zaten.. Tahtayı temizleyelim, taşları nasılsa yerleştiririzİran özneli en taze konu, Washington'un, Rusya ile İran arasında İnsansız Hava Araçları üzerinden bir anlaşmanın gerçekleşme yolunda olduğuna ilişkin istihbaratı küresel kamuoyuyla paylaşmasıydıBu silahların Ukrayna'da nasıl kullanılacağı, hangi Amerikan sistemlerine karşı düşünüldüğü teknik konu. Ancak politik mesajı, ABD Başkanı'nın gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde bölgeyeydi. En çok da, Suudi Arabistan ve diğer KörfezArap ülkelerineEsasen, yine ziyaret öncesi şişirilen 'Ortadoğu NATO'su'nu da aynı postaya iliştirebiliriz. Projenin Suud Dışişleri Bakanı tarafından alenen terslenmesi de yine 'ayrı konu'Kısaca Amerika, Biden turu öncesinde bölgeye, İran ve Rusya'ya 'korkuluk' hediye etti. Kimsenin titrediğini sanmıyorum ama denediler. Bölge ülkelerinin, hatta daha geniş alandaki başkentlerin, ABD'nin "yeniden organize olalım" aklını pek takip etmedikleri görülüyorABD, ne 'Ortadoğu NATO'su cinliğine ne de Batı için hayati 'petrol üretiminin artırılması' talebine karşılık istediklerini "tam" alamadı. İlki hemen elendi ikincisi 'başımızın gözümüzün sadakası olsun" kabilinden bir miktar önlerine atıldı(S)İHA'lar konusunu şöyle kapatalım; Moskova ve Tahran arasında anlaşma gerçekleşirse farklı bir anlamı olur. İlişki rütbe alır! Bölgeye, ABD ve İsrail'e, eh, Türkiye'ye bir mesaj ulaştırır. Bu savaş makinaları Ukrayna'da kullanılmaya başlandığı andan itibaren de, Avrupa'da savaşan bir 'ittifak' görüntüsü ortaya konur! Kısaca İran, Rusya için 'özel' ortak olur. (Dün, İran-Gazprom arasında imzalandığın söylenen ülke tarihinin en büyük petrol-gaz anlaşması da ipucudur.)Esasen, Rusya'ya böyle bir desteği verecek ülke kim olursa olsun -ki aklınıza önce Çin ve sonrasında Türkiye gelebilir- cephede yer beğeneceği kesindir. Türkiye elbette bu topa yükselmez. F-16'lar konusunda yaşanan Amerikan oryantali ortada olsa da ne Rusya bunu talep eder ne Türkiye kabul eder. Ama akla geliyor işteZirve üzerine konuşurken bu konuları öne çekmemizin sebebi şu; İran'ın nükleer müzakerelerde Batı ile ilişkileri de topallıyor ve anlıyoruz ki Tahran, Batı'nın üzerine daha gitmek istiyor. Bu ona bölgede ve 'destekçileri' nezdinde avantaj sunuyor. Açılışta kabaca çizdiğimiz Ortadoğu haritasını da anlıyor. Komşularıyla ilişkilerini iyileştirme konusunda aktif olacaktır. Ve.. Doğu'dan Batı'ya uzanan hat aynı yerde duruyor; İran-Çin ilişkileri, İran-Rus ilişkileri buluşuyor. İran'ın BRICS'e, (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) resmi başvurusunu yaptığı bilgisi zaten cebimizde.Üzerine, BRICS Uluslararası Forumu Başkanı Purnima Anand'ın, "Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır, BRICS'e katılmayı planlıyorlar" mealindeki açıklamasını-ciddiye alın almayın-eklemek zorundasınız. Kaldı ki kimse, 'Ankara BRİCS'e kesinlikle üye olmaz' iddiasına girmemeli. Çünkü niyetimiz 'bilinmiyor'!GeçtikGelelim zirve zeminin Batı ayağınaUkrayna savaşı ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar tel tel dökülüyor. Hatta tersine dönmeye başladı. Moskova lehine jeopolitik sonuçlar üretmeye yakınlaşıyor.Kısa süre önce G20 Dışişleri Bakanları toplantısı yapılmıştı. Orada Rusya konuşurken ABD'li bakan arkasını dönüp gitti. Geçtiğimiz hafta sonu da G20 Hazine ve Maliye Bakanları toplantısı yapıldı. ABD Bakanı, Rus meslektaşını aşağılamak bir yana son