Savaş kapınıza sizin için gelirse

Farkındalığı olan gözler dikkat çekmeye gayret ettiler ama Amerikan uçak gemileri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, 'hayırdır' mealinde bir konuşmayla kamuoyuna yansıtılana kadar, ancak sıradan bir haber olarak medyada yer bulabilmişti kendineŞimdi benzer durum, 'Ohio sınıfı nükleer denizaltı' ile yine nükleer kapasiteli B-1 bombardıman uçaklarının bölgeye sevki ve-dahi CENTCOM'un emrine tahsis edilmesiyle yaşanıyorSayıları yüzlerle ifade edilen savaş uçaklarını ise artık kimsenin gördüğü yokBu gövde gösterisinin tersine, BatıABD diplomasisinin nasıl tık nefes kaldığı, itibar ve etkisinin kesildiği de neredeyse elle tutulur halde izlenebiliyor. Bu tehlikeli bir karışım!YAYILMA RİSKİ HÂLÂ BÜYÜYORMaalesef, biz daha Gazze'de yaşanan insanlık dramının utancını yüzümüzden silemeden, tüm bölgeyi bir alev kapanının içine çekecek savaşın pişirildiğine yönelik tez güçlenerek devam ediyorWashington ve Londra'ya göre, başta İran, bölgede 'yoldan çıkmış' kimi ülkeler, Hizbullah, Hamas, vb. örgütlerle ilişkisini saklama gereği dahi duymadan sahaya basmaya devam ediyorLübnan ve Suriye'ye yönelik İsrail-ABD ortak atakları ise Ankara'dan da çok dikkatle izleniyor. Çünkü kıvılcımın buradanburalara sıçrama ihtimali daha yüksek.Perşembe günü Cumhurbaşkanları seviyesinde gerçekleşen Ankara-Tahran buluşmasında hepsinin konuşulduğu açıkNitekim Cuma günü İran Dışişleri Bakanı, Katarlı mevkidaşına, "Savaşın genişlemesi kaçınılmaz" deyiverdiLübnan ve Suriye'nin önemi, İsrail'in bu bölgeleri tıpkı Gazze'deki gibi kendi ulusal güvenlik ve geleceğine ilişkin 'değişecek haritanın' parçası olarak görmesidirABD-İSRAİL ORTAK YAPIMI..Karşı tez, ABD ve İran'ın bir savaşta yüz-yüze gelmek istemediği değerlendirmesine yaslanıyor. Garip gelebilir ama ilk tez kadar doğruJeopolitik gerçeklikler, sahadaki mevcut durum, Amerikan iç siyaseti ve yaklaşan seçim dinamikleri, Ukrayna savaşı, Rusya ve Çin'in duruşu, ABD'nin şu an İran'la bölgeyi saracak bir savaşa girmek istemeyeceğinin kaba dökümüdür.İran için de farklı değil; evvel yazdık, Tahran'ın, "kendi ülkemize yönelik saldırı olmadığı müddetçe" açıklaması çoktan kaydedilmiş bulunuyor. Gelgelelim, İsrail'in ABD ve Batı'yı sürükleme kapasitesi ile Washington'daki güç mahfillerinden doğan 'şer ekseni'ni durdurmaya yeter miHepsinin üzerinde ezici gerçeklik, ABDBatı, Ortadoğu'yu Doğu'ya terk etmeye hazırrazı mı Bu sorunun yanıtı hâlâ, "mümkün değil" ise, "büyük Ortadoğu'da savaş riski devam ediyor demektirEdiyorsa, bir merhalesi; ABD-İsrail-PKK olan, Lübnan-Suriye-Irak atımlı ağır bir jeopolitik meydan okumayı Türkiye'nin kapısına kadar getirirİRAN VE TÜRKİYE'Yİ 'BİRLİKTE' ANLAMAKOrtadoğu'da iki veya daha çok ülkenin bir araya gelmesini, 'ölümüne kadar' anlayan.. Ya da, 'bakmayın bunlara, savaş çıksa satarlar birbirlerini' diyen okumalar vasat akıllardırÖyle olmuyor!ÖrnekleyelimABD'nin G20 zirvesinde küresel bir cephenin bayrağını açar gibi ortaya attığı, Hindistan-Körfez-İsrail-Avrupa koridoruna Çin karşıydı, Rusya karşıydı, İran karşıydı, Türkiye karşıydı. Bu ülkeler proje gerçekleşmesin diye bir araya gelip ittifak ilan ettiler mi Birlikte savaşa girdiler miHayır. Peki o koridor şimdi neredeDemek her ittifakın savaşa girmesine, hatta ortak hareket etmesine gerek bırakmayan 'zorluk çıkarma sinerjileri' bulunuyor. İran-Türkiye ilişkisi de biraz böyleİran'ın jeopolitik değerinin Çin ve Rusya birlikteliğiyle yükseltilmesi, Körfez'le yeni ilişkileri veya Türkiye'nin bölgenin-tartışmasız-en güçlü ülkesi olması değil meseleİki ülkenin ortak stratejik paylaşımının şunlar olması: tüm bölgede ülkeler kaderlerini kendi yönetmeli ve dışarıdan hiçbir gücü içişlerine karıştırmamalı. İki, hem Türkiye hem İran'ın stratejik özerklik istemesi. Mesele budur. Ortak sinerji iki ülkenin herhangi bir ortak tavıreylem geliştirmesine ihtiyaç duymaz, kendi çıkarları için attıkları adımlar uyumlu gözükmeye başlar. Son buluşmanın