Hürriyetin en büyük düşmanları, hallerinden memnun olan kölelerdir

Hürriyet, insanların yaratılıştan getirdiği fıtri bir gerçektir. Hiçbir toplum hürriyetsiz yaşamamış ve yaşaması da düşünülemez. Hürriyet aslî, rıkkıyetkölelik ise arızidir. Dünyada kölelerin itaatleri olmasaydı, firavunlar olmazdı. Rabbimiz haber veriyor:

"Firavun, kavmini küçümsedi ama, onlar kendisine yine de itaat ettiler. Doğrusu onlar kavm-i fasıkînyoldan çıkmış bir kavim idi." (Zuhruf Sûresi4).

Kendilerini hor ve hakir görenlere, insan yerine koymayanlara severek ve isteyerek itaat edenler, hürriyetin düşmanı olan kölelerdir. Firavunların emrindeki "Köleleri kurtarmak için en önemli adım nedir" diye sorsalar; biz cevaben "Köleleri hür olmadıklarına aksine köle olduklarına ikna etmektir" deriz. Asrımız, firavunlarına âşık olmuş köleler asrıdır.

Asrımızda firavunlar kadar firavunlara kölelik edenler de tehlikeli hale gelmişlerdir. Bakınız bugün Türkiyeliler olarak İstanbul'u işgal eden İngilizlerin, Maraş'ı işgal eden Fransızların ya da tarih boyunca onlarca savaş yaptığımız Rusların ya da Birinci Dünya Savaşı'nda ittifak kurduğumuz ama bize pek de insan muamelesi yapmayan Almanların ya da Ege'den başlayıp iç Anadolu'ya kadar birçok yeri yakıp yıkan, taciz ve tecavüzle ilerleyen Yunanistan'ın modern vatandaşlarına gösterdiğimiz hürmet, saygı, tazim, zihinsel esaretimizin devam ettiğine delildir. Derler ya "Aşkın Gözü Kördür" aynen de öyle. Çağdaşlık aşkı, bu milletin gözünü kör etti. Celladına âşık kölelere dönüştürdü.

Asrımızda hallerinden memnun olan köleleri; köle olduklarına ikna etmek, bir dağı öteki dağın yanına götürmekten daha zor hale gelmiştir.

Türkiye'de Avrupa sevdası, Batılılaşma aşkı, zihinsel bağlamda bir prangadır ve bu pranga kırılmadan zihinsel hürriyet gerçekleşmez.

"Celladına âşık olmuşsa bir millet,

İster ezan, ister çan dinlet,

İtiraz etmiyorsa! sürü gibi illet,

Müstahaktır! ona her türlü zillet"

Hayatta bir ben bilirim deme, elde neler var. Müslüman olarak dininle idare olunmadığın müddetçe her yer sana cehaletten bir duvar.

"Dünya, üç beş bilgisizin elinde,

Sanırlar ki; tüm ilim kendilerinde,

Üzülme! eşği eşk beğenir.

Bir 'hayır' var! "Sana, bana kötü" demelerinde!"

Esaretten sayılır tabi olmak düşmanın talimatına. Sükût etmek hürriyettir Hakk'ın taksimatına. Bunca katliamın, bunca cinayetin karşısında hayra yorumlamak zor ümmetin nisyanını. Hürriyetin habercisi saymak gerek mazlum muvahhidlerin isyanını...

Allah'ın dini iktidardan indirildiği günden bu yana İslâm coğrafyası bir esirler kampı, bir köleler galerisi. Yok bunun ileri berisi. Hürriyet yolu, idare sistemi olarak Allah'ın dinine dönme becerisi!

Asrımızda Hilafetsiz ve Halifesiz kalmış İslâm coğrafyasında düşmana benzeyerek savaş kaybeden Müslümanların sayısı, ölerek savaşı kaybeden Müslümanlardan daha fazladır.

Hürriyet; kula kulluktan kurtulup bir tek Allah'a kul olmaktır. Allah'ın dünyasında bir tek Allah'ın diniyle idare olunmaktır. Hayatında velev ki miskali zerre kadar da olsa sahte ilahlara, azmanlara pay ayırmamaktır.