Tarımsal coşku

Tanrı Ol'un yeryüzündeki vekili, varisi, muhasebecisi, mutemeti ve dahi gayri meşru oğlu; Mikronezya'nın Ulu Çoban'ı Muktedir Makropiç'in on çocuğundan bazılarının özde, bazılarının sözde annesi resmi bir eşi de vardı, elbette: Kemire Makropiç.

Hanım hanımcık bir kadın olan Kemire, çoban eşine dişlerini geçirerek yerini tutan biriydi. Çocuklar büyüyüp bir de menopoza girince boşluğa düşmüştü. Doğurganlığını yitirdiğinden beri kamusal bir görünürlük edinmeye çalışıyordu.

Bütün saray mobilyalarını bizzat ördüğü danteller, kırlentlerle kapladı, yandaş gazeteci Emedur Tampiç'in Yalaka gazetesine kapak oldu, yetmedi. Sade yurttaş Mikronların evine giremeyen etler, sütler ve hatta adını bile bilmedikleri ithal yiyeceklerle yemek tarifleri verdi, tutmadı. Sıfır eğitimine karşın Ezya arşipelinden toplama sözde âlimlerle kozmoğrafya konferansları düzenledi, satmadı.

Kemire Makropiç, sonunda varlığını KEK, yani aç halkı güya yiyecek yetiştirmeye özendirecek "Kendin Ek Kemir" projesine adadı. Beton kaplı Mikronezya'nın biricik toprak parseli Betonit Saray'ın bahçıvanı Gubre Ekerski först leydiye bahçede bir yer açtı; Kemire'nin doğal tarım serüveni başladı.

Ancak först leydi, bir süre sonra bahçıvanın ektiği fidelerin kendi ektiklerinden daha iri, daha kırmızı, daha sulu domates verdiğini gördü. Gubre Ekerski'ye, "Aynı fideleri ektik, sen ne yapıyorsun da böyle oluyor" diye sordu.