Alo, cehennem

Küresel ısınma Ezya arşipelini gözüne kestirmiş; halkları istibdat rejimi altında inleyen dört adayı, taş taş üstünde bırakmayan fırtınalar, hortumlar ve kasırgalarla sınıyordu.

Arşipelin Kutup Ayısı, teknolojisi en gelişmiş ve zaten en büyük adası Makronezya'nın Ayıboğan müstebidi Valdemir Potin; bir kasırganın Ezya arşipeline yaklaşmakta olduğu istihbaratını aldı.

Beklenen kasırga öylesine güçlüydü ki Kıyamet adı takılmıştı. Ezya arşipelinde nükleer sığınağa sahip biricik ada, elbette Makronezya istibdadıydı.

Valdemir Potin, sığınağa sığınmaya karar verdi. Kıyamet istihbaratını en biatçı iki müttefiki Muktedir Makropiç ve Mukteber Sisikovski ile paylaşıp onları da sığınağına çağırdı.

Ezya arşipelinde Kıyamet koparken Makronezya, Mikronezya ve Bitania müstebitleri, bir de Valdemir Potin'in sığınak hizmetlisi Zebani İgor; yerin yedi kat altındaki sığınakta yiyip içip kasırganın geçmesini bekliyorlardı.

Üçüncü günün sonunda Kıyamet'in bittiğine hükmeden Valdemir Potin, hizmetlisinden Mikronezya sarayı ile bağlantı kurmasını istedi. Zebani İgor: "Hay hay Yoldaş ama Elon Musk'ın uydularından haberleşmemiz gerekiyor, o da paralı..." dedi. Valdemir Potin, çaresiz kabul etti. Bağlantı kuruldu, Potin saraydaki yardımcısından afetin yıkımına ilişkin kısaca bilgi alıp telsizi kapattı, konuşması 10 bin dolar tutmuştu.

Tutar, hiçbir yolsuzun ödeyemeyeceği yükseklikte değildi. Bitania müstebidi Mukteber Sisikovski, "Ben de Bitan Sarayı'mla konuşmak istiyorum" dedi. Bağlantı kuruldu, Kıyamet yıkımı hakkında uzun uzun bilgi aldı, kesilen adisyon 15 bin dolardan ibaretti.