Ramazan, sadece açlıkla imtihan değil; sabrın, şükrün ve ritüellerle şekillenen bir lezzetin yolculuğudur. İftar sofraları, zamanın içinden süzülüp gelen geleneklerle donatılır. Her hurma tanesi, her yudum su, aslında bir ritüelin parçasıdır. Oruç, su veya hurma ile açılır. Bu sadece dini bir gereklilik değil, isan bedenine saygının da bir göstergesidir. Osmanlı saraylarında da sofraya ilk olarak su ve hurma getirilir, ardından hafif çorbalarla mide iftara hazırlanırdı. Bugün de aynı düzen sürdürülüyor çünkü Ramazan'da yemek yalnızca bir ihtiyaç değil, bir ritüelin içinde anlam bulan bir eylem. Pide, iftar sofralarının vazgeçilmezidir. Birlikte olmanın ve paylaşmanın simgesidir. Çorbalar, iftariyelikler, özenle hazırlanan ana yemekler ve nihayet tatlılar Her biri, yüzyılların birikimiyle şekillenen lezzetlerdir. Tatlılar ise Ramazan'ın keyfini taçlandırır. Güllaç, Ramazan sofralarına has bir zarafet sunarken, şerbetli tatlılar bayramın habercisidir. Ramazan ayında yemek yemek, sadece doymak değildir. Sabırla geçen bir günün sonunda sabrı kutlamaktır. Her lokma, lezzetle ve anlamla yoğrulmuş bir mirastır.
Haberin DevamıHORHOR KEBABI
MALZEMELER (9 PORSİYON)
900 gr koyun but (kemiksiz, kuçuk kuşbaşı doğranmış)
2 yemek kaşığı sadeyağ
1.5 su bardağı ayçiçek yağı
3 adet soğan (orta boy, yarım ay şeklinde doğranmış)
2 adet domates (buyuk boy, soyulmuş, kuşbaşı doğranmış)
6 adet patlıcan (orta boy)
2 bardak kaynar su
Tuz
Sunum için;
2 adet domates (yarım ay şeklinde dilimlenmiş)
6 adet yeşil biber (uçları kesilmiş)
YAPILIŞI
Hafif yağlı ve sinirsiz koyun etini kuşbaşı olarak doğrayın. Patlıcanları alacalı soyun, bıçak yardımıyla ortasına çizik atıktan sonra bol tuzlu suya bastırın ve 30 dakika kadar suyun içinde bekletin. Sudan çıkardığınız patlıcanları iyice sıkın. Tavada 1 bardak ayçiçek yağını kızdırın ve patlıcanları çevirerek kızartın, kevgir yardımıyla yağdan delikli bir suzgece alın ve yağın suzulmesini bekleyin.

105