ZULÜM DEVAM EDİYOR

Tarih tekerrür mü ediyor Gececi oğulları başımıza öyle bir bela olmuşlar ki bir türlü yakamızdan düşmüyorlar! Bu bela yeni değil... Allah'ın Resullerini (a.s.) testereyle kesmek, (Hz. Zekeriyya) kuyuya atmak, (Hz. Yusuf) çarmıha germek, (Haç şeklindeki kalaslara iki eli, iki ayağı ve başından çivileyerek öldürme girişiminde bulunmak), (Hz. İsa); bebekken kundakta bulup öldürmeye çalışmak, (Hz. Muhammed)... Ne zaman bitecek bu bela o da belirsiz... Rahmetli Üstat M.Akif'in deyimiyle: "Yarab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahıMahşerde mi yoksa biçarelerin felahı" Suçumuz yok mu, suçumuz çok; o kadar ki saymakla bitmez... Biz, çok para veriyorlar diye onlara toprak satmadık mıBunlar bize ilk defa karşı çıkınca "neme lazım" demedik mi Hatta bazılarımız petrol kuyularının gelirinin sarhoşluğuyla kendi arzularına kapılıp gökdelenlerde keyif çatmadık mıçatmıyor muyuz Tarih, 22 Temmuz 1982... Ramazan bayramında, Filistin mülteci kamplarının yerle bir edilerek katliamlar düzenlenmesi nedeniyle gönlümde yanan koru paylaşarak bir nebze de olsa etkisini azaltmak için aşağıdaki dizeler gönlümden damlamıştı. Ancak ağıt yakmanın bir çözüm olmadığını bilen bir kardeşinizim. Benimki, sadece içimden geçenlerdir. Hz. Yakup'un (a.s.) gönlünden geçenler gibi... Ya da rivayete göre -sahih olmasa da gönül okşayıcı olduğu için aktarmakta bir sakınca görmüyorum- Hz. İbrahim ateşe atıldığı zaman kertenkele ağzına su alıp sönmesi için ateşe döküyormuş... Bizimki de bu olsa gerek! İşte bugünlerde, yine Ramazan ayı, yine aynı zulüm tekrara ediyor ve en önemlisi de ibret (ders) alınmıyor! FİLİSTİN 1 Oluk oluk kanla; Kırmızı kırmızı sulanan, Yemyeşil Filistin vadileri! Ah Filistin! Yazabilseydim bir destan sana özgü! Neye yarar ki yazmak! Özbeöz toprağından kovuluyor Filistinli. Hey şanlı Filistin! Ellerimi sana uzatamamışlığın, Ezikliğiyle yanıyor yüreğim. 2 Yükseliyor sütunlar zulümden, Büyüyor ağzı gitgide; Yutmaya hazır canavarın, Filistin dağlarında. Ülke Filistinlinindir, Filistin adıyla anılmakta pınarlar. Dayanmış kapılarına, Topa tutuyor, kursağına indirmek için; Küçük çocukları, kadın ve yaşlıları; Ahı göğe çıkmış suçsuz insanları; Mülteci kamplarında savunmasız! 3 Onlar da kutluyorlar bayramı! Villa ve konforlar ne gezer; Kuş tüyü yastıklar, Sımsıcak anne kucağı! Evsiz ve aç, Barut kokusunda yetim; Buram buram duman, Kutluyorlar şekersiz bayramı! Korku ve endişe, Karartmıştır ufkunu çocukların; Beyrut sokaklarında! 4 Hey kısık kısık öten baykuş! Acı gelmeyecek kanın senin de; Vampirlere çok geçmeden. Bugün Filistin, yarın sen! Kurutuluyor çeşmeler bir bir, Baksana yerle bir edilmiş; Filistin'de yaşamasın diye çocuklar. 5 Hey çocuk! Büyüyorsun, Onlar da büyüyorlar. Kurmuştu bir mezbaha; Ben yaşayayım diye, Firavun vaktiyle, Yaşamasın diye çocuklar! Usumuzdan gitmez ki bunca zulüm, Bekle çocuk! Kuruyacak bataklık, bitecek zulüm, Save nasıl kuruduysa. Ne