Mehmet Kara

Yeni Asya

"Kuru ekmek yiyorsa aç değildir"den gelinen nokta

Hayat pahalılığı her geçen gün artarken yoksulluk yerini yokluğa bıraktı. En son olarak da elektrik ve doğalgaza büyük oranda zam yapıldı. Bu zamlara karşı çalışanların ve emeklilerin maaşları ise yerinde sayıyor.Millet zamlar karşısında ne yapacağını şaşırmışken, bir de "açlık" tartışması yaşanıyor 2020 yılı sonlarında Meclis'te CHP Grup Başkanvek

Cumhurbaşkanı "partili" olunca

"Partili" Cumhurbaşkanlığı Hükümetin Sistemi en başta "tek adam" rejimini getirdiği, Meclis'i güçsüzleştirdiği için demokratik değil.Milletvekilliğinin düştüğü, Meclis'i arkasında göremediği ve sadece cumhurbaşkanının dediklerini yerine getirdiği için bakanlar da güçsüzleşti. Sık sık "Cumhurbaşkanımızın talimatı ile" deme gereği hissetmeleri de bun

"Enflasyona ezdirmeyeceğiz" müjdesi!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 1 Mayıs'ta detaylarını açıklayacağını söylediği emekli maaşına yapılacak olan zamma ilişkin bir aya yakın bir zaman geçti ama daha bu konuda bir "açıklama" gelmedi.Pazartesi günü Cumhurbaşkanlığı Kabinesi yapıldı. Emekliler buradan bir "müjde" beklediler ama oradan da bir şey çıkmadı. 3600 bekleyenler

Darbelerin panzehiri "tam" demokrasidir

Önemli tarihî olayların yaşandığı Mayıs ayı demokrasi tarihimiz açısından da önemli bir aydır. Demokrat Parti'nin 14 Mayıs 1950'de iktidara gelmesi "demokrasi bayramı", 27 Mayıs 1960 kanlı darbesi ise "kara bir leke" olarak demokrasi tarihimize geçmiştir.14 Mayıs'ı demokrasi bayramı yapan tek partili baskıcı rejimden çıkıldığı, iktidarların seçimle

Hesap ortada

Tarım enflasyonu yüzde 118.53 olarak açıklandı ama çarşı, pazar ve markete gittiğinizde bunun iki katından daha fazla olduğunu görüyoruz. Temel ihtiyaç maddelerine geçtiğimiz hafta içinde gelen zamlar da bunun göstergesi.Yaşayarak gördüğümüz bu hayat pahalılığına rağmen hükümet yetkilileri ekonominin söylenildiği kadar kötü olmadığını "küçük sıkınt

3Y'den sınıfta kaldılar

Yıl 2005 AKP'nin iktidara gelmesinin üzerinden 3 yıl geçmiştir. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, öncelikli konularının "3Y" ile târif ettiği "yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar"ın kaldırılması olduğunu söylemişti.Aradan 17 yıl geçtikten sonra "3Y" konusunda gelinen nokta siyaseten tam da ibretlik. Yoksullukla mücadele denilirken geçen yıllarda yoksu

Olmuyor, olmazzz!

Sebze ve meyve fiyatlarında astronomik fiyatlar vatandaşın alımını zorlaştırırken, tane ile alır duruma gelmesi hayat pahalılığının bir göstergesi oluyor.20 yıldır iktidarda olan hükümet ise bu zamların sorumlusu olarak stokçuları ve fırsatçıları gösteriyor. Zamların "devlet" tarafından yapılmadığını söylemekle kalıyor. İhracat yasakları, sabit fi

Yaparsa AKP yapar

20 yıldır iktidarda olan AKP, "yapılan zamları kendilerinin yapmadığı"nı söylese de millet artık inanmıyor.Hep "yaparsa AKP yapar" sloganı ile milletin karşısına çıkan AKP, başarısız olduğu adalet, ekonomi, eğitim, sağlık konularında bu sloganı kullanamazken, şimdi ise muhalefet, bu sloganı tane ile alınan domates, salatalık, patates, soğan için ku

Siyasetçi ne öylemeyeceğini bilmek zorunda

Siyaset dilindeki kirlenme, üslupsuz ifadeler toplumu kutuplaştırıp ayrıştırırken siyasetçiler her geçen gün hızını arttırarak "kirletmeye" devam ediyor. Bunu da bütün toplumu zehirlemeye devam ettiğini bile bile yapıyorlar."Nasılsınız" diyen siyasetçiye "haydi yürü yürü" denilmesinden tutun da, şiddete varan saldırılara kadar hiç ders almışa benze

Siyasetçi ne söylemeyeceğini bilmek zorunda

Siyaset dilindeki kirlenme, üslupsuz ifadeler toplumu kutuplaştırıp ayrıştırırken siyasetçiler her geçen gün hızını arttırarak "kirletmeye" devam ediyor. Bunu da bütün toplumu zehirlemeye devam ettiğini bile bile yapıyorlar."Nasılsınız" diyen siyasetçiye "haydi yürü yürü" denilmesinden tutun da, şiddete varan saldırılara kadar hiç ders almışa benze